Çocukluğumun geçtiği 70'li ve gençliğimin şekillendiği
80'li yılların vazgeçilmezleriydi televizyon dizileri.
Bir de çizgi filmler vardı. Tek kanallı televizyon
döneminde tek eğlencemizdi bu diziler. Bir dizinin bir
bölümünü izleyebilmek için bir sonraki haftayı iple
çekerdik. Kimlerle tanışmadık ki bu dönemde? Komiser
Kolombo, Baretta, Charlie'nin Melekleri ve daha
onlarcası... Ayrıca sayıca az da olsa yerli dizilerimiz
vardı. Kaynanalar bunlardan biriydi. Şimdiki vıcık vıcık
aşk ya da intikam, nefret, kan ve cinayet kokan
dizilerden farkı sanırım içlerinde insan sıcağı
olmasıydı. Ailenin önemini Küçük Ev dizisinden, güzel
esprileri Cosby Ailesi ya da Alf dizisinden ve bir bilim
kurgunun nasıl olması gerektiğini Uzay 1999 dizisinden
öğreniyorduk. Heidi'yle birlikte umutla doluyor, Beyaz
Gölge dizisinde sporun ve ilişkilerin önemini kavrıyor,
Lassie ve Flipper dizileriyle hayvanları seviyorduk.
Bonanza ile en kaliteli kovboy dizilerinden birini
izleme imkânına kavuşuyorduk. Flander'lerin Köpeği ile
hüznü ve duygusallığı öğreniyor, Uçan Kaz ile yepyeni
maceralara yelken açıyorduk. Sanırım o zamanlar mecburen
tek eğlencemiz olan bu dizileri sevme nedenlerimizden
biri de buydu: Biz bu dizilerle hayatı, hüznü, sevgiyi,
eğlenmeyi, değer vermeyi, yardım etmeyi ve içi
doldurulmuş bir şekilde büyümeyi öğreniyorduk.
Bu dizilerin her birinin en az kendisi kadar güzel ve
unutulmaz jenerikleri de vardı. Zaman zaman bazılarının
melodileri ağzımıza takılıp dururdu. İşte bu dizilerden
bazılarının jeneriklerini eski günlerin hatırına bu
siteye aldım. Hiç büyümeyen ve o güzel günleri özleyen
çocuklar için... |