
Bugüne kadar Dostoyevski'nin birçok kitabını, romanını
okudum. Dostoyevski okuyan herkesin bildiği gibi
Dostoyevski'nin romanları oldukça karamsar olmasının
yanında sert bir gerçekçilik de içerir. Bu romanlarda
insan psikolojisinin derinliklerinin ince ince işlenişi,
kasvetli ortamların tasviri ve konunun gelişimi
okuyucuyu etkilediği gibi kitabı elinden bırakamamasına
de neden olur. Ancak "Beyaz Geceler", okuduğum
Dostoyevski romanları içerisinde "en Dostoyevski eseri
gibi olmayan" eser. (Bir de Dostoyevski'nin "Timsah"
adlı eseri var, ancak o kitap hiciv ve mizah yönüyle
farklı bir türde olduğundan Dostoyevski'nin o eserini
ayrı tutuyorum.)
Dostoyevski'nin diğer eserlerindeki karamsar ve iç
bunaltıcı hava "Beyaz Geceler"de neredeyse yok denecek
kadar az. Bu kısa roman yine romantik bir konuyu
işlemesi, umut veren diyalogları / betimlemeleriyle
coşkulu bir okuma serüveni sunması ve okuyucuyu romantik
bir hayal dünyası içine çekmesi açısından, yine
Dostoyevski'nin diğer realist eserlerinden ayrılıyor.
Aslında "uzun öykü" de diyebileceğimiz roman zaten kısa
olduğu için bir solukta okudum. Kitap -elbette edebi
üslubu ile- yine bir Dostoyevski okuma tadı verdi bana.
Ancak bu eserin -yine yer yer kişi tahlillerine yer
verilmekle birlikte- hayalperest bir adamla sevgilisini
bekleyen genç bir kızın dört gece boyunca hızlı gelişen
konuşmalarını, umut dolu tavırlarını sergilemesi ve bunu
yaparken insanın içini umut veren / coşkulu bir ruh
hâliyle doldurması beni diğer Dostoyevski eserlerine
göre biraz daha farklı etkiledi. Kitabı okurken büyük
keyif aldım, hiç sıkılmadım, konuyu ve yazarın
oluşturduğu temayı ilgiyle takip ettim ve kitabın son
sayfasından da dağarcığıma böyle güzel bir eseri
kattığım için mutlulukla ayrıldım.
Unutmadan, şunu da söylemek isterim ki; nedenini
bilmiyorum ama kitap bende nostaljik bir tat da bıraktı.
Sanki çocukluğuma, o saf aşkların olduğu 70'li, 80'li
yıllara gittim, oralarda biraz oyalandım ve sonra (kitap
bitince) gerçek hayata, günümüze geri döndüm...
Bu kitaptan benim aldığım keyfi alıp almayacağınızı
bilmiyorum, ancak Rus edebiyatını ve özellikle
Dostoyevski'yi seviyorsanız (ve bu eserini de daha önce
okumamışsanız) Dostoyevski'nin "Beyaz Geceler" adlı kısa
romanını okumanın sizin için de ilgi çekici bir serüven
olacağını söyleyebilirim... |