BEYAZ GECELER (Fyodor Mihayloviç Dostoyevski) - Edebiyat Yorumu

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

BEYAZ GECELER

(Fyodor Mihayloviç Dostoyevski)

 

DOSTOYEVSKİ'DEN FARKLI BİR

ROMANTİZM ANLATISI

 

Bugüne kadar Dostoyevski'nin birçok kitabını, romanını okudum. Dostoyevski okuyan herkesin bildiği gibi Dostoyevski'nin romanları oldukça karamsar olmasının yanında sert bir gerçekçilik de içerir. Bu romanlarda insan psikolojisinin derinliklerinin ince ince işlenişi, kasvetli ortamların tasviri ve konunun gelişimi okuyucuyu etkilediği gibi kitabı elinden bırakamamasına de neden olur. Ancak "Beyaz Geceler", okuduğum Dostoyevski romanları içerisinde "en Dostoyevski eseri gibi olmayan" eser. (Bir de Dostoyevski'nin "Timsah" adlı eseri var, ancak o kitap hiciv ve mizah yönüyle farklı bir türde olduğundan Dostoyevski'nin o eserini ayrı tutuyorum.)

Dostoyevski'nin diğer eserlerindeki karamsar ve iç bunaltıcı hava "Beyaz Geceler"de neredeyse yok denecek kadar az. Bu kısa roman yine romantik bir konuyu işlemesi, umut veren diyalogları / betimlemeleriyle coşkulu bir okuma serüveni sunması ve okuyucuyu romantik bir hayal dünyası içine çekmesi açısından, yine Dostoyevski'nin diğer realist eserlerinden ayrılıyor.

Aslında "uzun öykü" de diyebileceğimiz roman zaten kısa olduğu için bir solukta okudum. Kitap -elbette edebi üslubu ile- yine bir Dostoyevski okuma tadı verdi bana. Ancak bu eserin -yine yer yer kişi tahlillerine yer verilmekle birlikte- hayalperest bir adamla sevgilisini bekleyen genç bir kızın dört gece boyunca hızlı gelişen konuşmalarını, umut dolu tavırlarını sergilemesi ve bunu yaparken insanın içini umut veren / coşkulu bir ruh hâliyle doldurması beni diğer Dostoyevski eserlerine göre biraz daha farklı etkiledi. Kitabı okurken büyük keyif aldım, hiç sıkılmadım, konuyu ve yazarın oluşturduğu temayı ilgiyle takip ettim ve kitabın son sayfasından da dağarcığıma böyle güzel bir eseri kattığım için mutlulukla ayrıldım.

Unutmadan, şunu da söylemek isterim ki; nedenini bilmiyorum ama kitap bende nostaljik bir tat da bıraktı. Sanki çocukluğuma, o saf aşkların olduğu 70'li, 80'li yıllara gittim, oralarda biraz oyalandım ve sonra (kitap bitince) gerçek hayata, günümüze geri döndüm...

Bu kitaptan benim aldığım keyfi alıp almayacağınızı bilmiyorum, ancak Rus edebiyatını ve özellikle Dostoyevski'yi seviyorsanız (ve bu eserini de daha önce okumamışsanız) Dostoyevski'nin "Beyaz Geceler" adlı kısa romanını okumanın sizin için de ilgi çekici bir serüven olacağını söyleyebilirim...

 

YORUMA KONU KİTABIN

Özgün Adı

:

Бе́лые но́чи

Türkçe Adı

:

Beyaz Geceler

Ülkesi

:

Rusya

Özgün Dili

:

Rusça

Yazarı

:

Fyodor Mihayloviç

Dostoyevski

Türkçe Çevirisi

:

Emre Alagöz

Türü

:

Kısa Roman, Dram

Sayfa Sayısı

:

96

Basım Yılı

:

2024

Basım Yeri : Ankara
Baskısı : ?

Yayınevi

:

Panama Yayıncılık

 

KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN:

 

Dostoyevski'nin diğer realist ve karamsar eserlerine göre oldukça farklı olan Beyaz Geceler, bazı romantik unsurlar barındırır ve coşkulu bir ruh halini yansıtır.

Romanın kahramanı olan genç adam, St. Petersburg'un kasvetli ve beyaz gecelerinden birinde, tesadüfen kendisi gibi yalnız olan bir genç kızla tanışır. İsmi Nastenka olan genç kızla beraber, tüm hayallerini ve anılarını paylaştıkları dört beyaz geceyi St. Petersburg'un sokaklarında geçirir.

Nastenka, birkaç yıl önce tanıştığı, fakat bir yıldır uzakta olan sevgilisini beklemektedir. Genç adam ve kız, geçirdikleri gecelerde birbirlerine yakınlaşırlar ve ikisi de karamsar duygularını unuttukları anlar yaşarlar. Dördüncü gecenin sonunda Nastenka'nın beklediği sevgilisi gelir ve genç kız hikâyenin kahramanıyla arasında başlayan zarif aşkı, yine zarifçe bitirerek sevgilisine döner. Kitabın kahramanı olan genç adam ise eskisi gibi hayalperest yaşantısına devam eder.

 

(20 Ağustos 2025)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011