FİLM GİBİ BİR GECE (YAŞANMIŞLIK / ANI) - Yazan: gitarisyen

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

FİLM GİBİ BİR GECE

 

Geçen akşam oğlum, piyano hocasının da solist olarak yer alacağı bir konsere davetli olduğumuzu söylediğinde, ne yalan söyleyeyim, herhangi bir klasik müzik konserine gideceğimizi zannetmiştim. Bulunduğumuz şehre bu tarz konserler pek gelmez ve bu yüzden gitmeyi elbette çok isterim. Ancak konserin hafta içi akşam saatlerinde olduğunu öğrenince biraz moralim bozuldu. Zira klasik müzik dinleyeceksem yorgun bir iş gününün sonunda değil, sakin bir zamanımda dinlemeyi tercih ederim. Oğluma da nasıl bir konser olduğunu sorduğumda; “Baba, ne bileyim ben. Hocam piyano hocası olduğuna göre büyük ihtimalle klasik müzikle ilgili bir şeylerdir. Davetiye filan da vermedi, ağızdan söyledi.” cevabını aldım.

Neyse, uzatmayayım; akşam üzeri konserin verileceği salona gittik. Salona girerken elimize konserde çalacakları eserleri içeren bir program verdiler. Programa bakar bakmaz dünyalar benim oldu. Konserin başlığı aynen şöyleydi: “Film Gibi Bir Gece – Film Müzikleri Konseri”… Üniversitenin Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Orkestrası bu konseri hazırlamıştı ve daha ilk dakikalarda heyecan ve keyif dolu bir gecenin bizi beklediği anlaşılıyordu. Zira ön tarafta orkestra şefinin önderliğinde dizilmiş orkestra müzisyenleri, arka tarafta bayanlar ve erkeklerden oluşan solistler çok kalabalık bir kadroyla yerlerini almışlardı. Ve arkalarında da kocaman bir perde vardı. Orkestra, dünyaca ünlü film müziklerini çalıp yorumlarken, bu perdede de müziğini icra ettikleri filmden önemli görüntüler yer alacaktı.

Konser sinema salonlarında sık sık duyduğumuz açılış müziğiyle başladı. Arkasından sırasıyla

- Conquest of Paradise – 1492 (Cennetin Fethi)

- The Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi)

          * Concerning Hobbits

          * May It Be

- The Good, The Bad, The Ugly (İyi, Kötü, Çirkin)

- The Last of the Mohicans (Son Mohikan)

          * Main Theme

          * The Kiss

- Babam ve Oğlum

          * Hard Times

          * We’ll Meet Again

- Pirates of the Caribbean (Karayip korsanları)

filmlerinin müziklerini senfonik bir yapıyla bazı bölümlerini solistlerin seslendirmesiyle dinlerken bir taraftan da perdede müziğin süresine ve ruhuna uygun olarak kurgulanmış önemli sahneleri izledik.

İlk bölümü yine sinema salonlarında sık sık duyduğumuz “ara” müziğiyle bitirdikten ve 15 dakikalık bir mola verdikten sonra konserin ikinci bölümü için yerlerimizi aldık. İkinci bölümdeki eserler de sırasıyla şöyleydi:

- Schindler’s List (Schindler’in Listesi)

- Rocky

          * Going the Distance

          * Gonna Fly Now

- Poor Lonesome Cowboy (Red Kit) (Oğlumun piyano hocası bu eseri seslendirdi.)

- Children of Sanchez (Sanchez’in Çocukları)

- Mission: Impossible (Görevimiz Tehlike)

- Hababam Sınıfı.

Konserden sonra dakikalarca bütün orkestrayı ayakta alkışladığımızı söylememe gerek yok sanırım. Zira uygulamaya koydukları bu güzel düşüncenin yanı sıra, aylarca çalıştıkları ve bu geceye hazırlandıkları belli olan orkestranın performansı da benim beklediğimin çok çok üzerindeydi. Aralarında akademisyenlerin, öğretim görevlilerinin, araştırma görevlilerinin ve lisans öğrencilerinin bulunduğu bu ekip hem ruhuma, hem gözüme hitap etmiş, beni tam kalbimden yakalamıştı. Konserden sonra oğlum ve eşimin düşünceleri de benimle aynı merkezdeydi.

Konserden sonra böyle konserlerin her şehirde çoğalmasını ve ilgi görmesini yürekten diledim.

Konserin ismi “Film Gibi Bir Gece”ydi. Ama benim için rüya gibi bir gece oldu. O günden bu yana da bu anımı ve duyduğum heyecanı sizlerle paylaşmak istememe rağmen, ancak bu akşam yazabilme fırsatım oldu. Umarım –eğer böyle bir deneyim yaşamadıysanız- siz de böyle bir konseri izleme fırsatı bulursunuz.

 

(24 Mayıs 2013)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011