Balkondan bizim caddeyi ve ortadaki kavşağı izliyordum
biraz önce. Önce trafik polisleri gelip yerini aldı ve
trafiği kontrol etmeye başladılar. Belli ki birileri
gelecekti. 15 dakika sonra da karşı caddeden önde iki
polis koruma aracı olmak üzere iki resmî araç ve
görebildiğim kadarıyla yanlarında başka koruma araçları
geldi, kavşağa girdi ve "sola dönülmez" işaretine rağmen
hepsi birden sola dönerek yollarına devam ettiler ve
gözden kayboldular. Resmî araç ya da konvoy bile olsa
"sola dönülmez" işaretine rağmen sola dönülmesine ve bu
şekilde kurallara uyulmamasına üzüldüm. Balkondan trafik
polislerine "Sola dönme yasağına rağmen sola
dönüyorlar," diye bağırıp elimle işaret yapmama rağmen
sesimi duyuramadım tabii. Ancak daha da ilginç olanı; o
resmî araçların hemen arkasından iki özel aracın benim
önümdeki caddeden kavşağa girip sola dönünce -biraz önce
kuralı ihlal eden resmî konvoya ses çıkar(a)mayan-
trafik polislerinin bu araçları durdurup ehliyet
kontrolü yapması ve belki de ceza yazmasıydı. Ambulansı
ve itfaiye araçlarını anlarım, çünkü onların insan
yaşamıyla ilgili bir öncelik hakları vardır ve insan
yaşamı söz konusu olunca trafik kural ve işaretleri
ikinci plana düşer. Ancak resmî konvoyların böyle bir
geçiş ya da ihlal üstünlüğü olduğunu düşünmüyorum.
Üstelik onlara bir şey denmezken diğer araçların
durdurulması da bana göre çifte standarttır. Elbette
"sola dönülmez" işaretine rağmen sola dönen araçlara
ceza yazılmalı, ancak onlara ceza yazılırken resmî bir
konvoya geçiş hakkı verilmesi doğru mu? Üstelik bu bir
kul hakkı değil mi? Belki de ben aşırı hassasiyet
gösteriyorum ama üzüldüm, çok üzüldüm. |