|
 |
Filmin imdb puan ortalaması sizi yanıltmasın. Eğer
filmin imdb sayfasına gider ve puanlama istatistiklerine
bakarsanız; bu filme (şu anda) 42 kişinin oy verdiğini,
bunlardan en çok oy veren sayısı olan 11 kişinin filme
"1" puan, hemen arkasından 9 kişinin de "10" puan
verdiğini görebilirsiniz. Yani filme oy veren toplam 42
kişinin % 26,2'si "1" puan verirken, hemen arkasından %
21,4'le "10" puan verenler sıralanıyor. Diğer puanlar
aralarda dağılıyor. Artık imdb'de filme "10" puan
verenler bu tarz filmleri çok sevenler mi, filmdeki
anlamı çözdüklerinden mi, ya da tamamen duygusal açıdan
(fanatik olarak) mı veriyorlar, bilemiyorum. Veya filme
"1" puan verenler bu tarz "gore", kanlı, vahşi,
pornografik, mide kaldırıcı filmleri sevmedikleri için
fevri davranarak mı, böyle filmleri sevmemeleri
gerektiğini düşünerek mi, filmdeki felsefeyi, anlamı,
metaforu, sembolleri çözemediklerinden mi ya da çok
aşırı bulduklarından mı bu kadar düşük puan verdiler,
onu da bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Film
imdb'de genel itibariyle iki puan üzerinde yoğunlaşıyor:
Filme "1" puan verenler (11 kişi) ve filme "10" puan
verenler (9 kişi). (Oylayıcı sayısı artsa da durumun
değişeceğini düşünmüyorum.) Bu da doğal olarak filmin
imdb puan ortalamasını düşürüyor. (Genelde hiçbir zaman
imdb puanları benim için hiçbir anlam ifade etmemiştir
ancak, bu filmi izledikten sonra imdb'de kaç puan
aldığını ve dağılımın nasıl olduğunu merak ettiğimden bu
ilginç sonuçları görme fırsatım oldu.)
Filme gelecek olursak; bu filmin, yönetmenliğini Srdjan
Spasojevic'in yaptığı 2010 yılı yapımı "Srpski Film"
adlı filmle yarışabileceğini düşünüyorum. (Bu yüzden
-tıpkı imdb puanlarında görüldüğü gibi- filmden ya "çok
hoşlananlar" ya da filmden "nefret edenler" olacağını,
arasının pek olmayacağını düşünüyorum.) Film "gore"
sinemanın en önemli örneklerinden biri. İçerisinde bolca
mide kaldırıcı sahneler olduğu gibi, büyük ölçüde
pornografik çekimler de içeriyor. Film insan
psikolojisinin derinliklerine inme bağlamında derin,
sarsıcı ve gözümüzün içine baka baka, mideleri kaldıra
kaldıra yaptıkları metaforlarla, benzetmelerle,
imgelerle, sembollerle, teşbihlerle yüklü. Zaman, mekân
ve kişinin iç yapısı kaotik bir düzlemde ele alınmış ve
bu açıdan filmin görsel malzemesini hiçe sayarak
arkasındaki anlamı yakalamaya çalışmak çoğu kişiye ya
anlamsız gelecektir, ya da hiçbir anlamının olmadığı
düşünülecek, ya da yönetmenin sapık fantezilerinin
hiçbir mesaj kaygısı içermeden filme aktarıldığı
düşünülecektir. Bu yüzden de çoğu izleyici "Kardeşim,
mesajı varsa da bu kadar iğrenç bir şekilde verilmez
ki..." diyebilecektir. Ancak (film hakkında Türkçe çok
fazla kaynak olmadığı için) yabancı sitelerde yaptığım
araştırma sonucunda, yönetmen Lucifer Valentine'in
baştan sona mesaj kaygısı taşıdığını, filmdeki her
görsel malzemenin gerçek hayattaki bir durumla, olayla,
kavramla birebir ilişkisi olması için konulduğunu ve
kendi ülkesinde de büyük tepkiler aldığını belirtmek
isterim. Bu filmle ilgili olarak yönetmen birçok
röportaj yapmış ve birçok soruya açık açık cevap vermiş.
Film, Cinderella Valentine'in yazdığı "A Kid Named
Angela" adlı öyküden uyarlanmış ve yönetmenin ilkini
2006 yılında çektiği üçlemenin ikinci filmi. Filmde bol
miktarda cinsel içerik, kan dökme, kan içme, kafa kesme,
iç organları parçalayıp yeme, bunları cinsel istismara
konu etme, kadın idrarı üzerinden temizliği sembolize
etme (bunu hem film, hem yönetmen, hem de yorumcular
söylüyor) ve bol bol kusma sahneleri yer alıyor. Ancak
film bunları yaparken "gerçekmiş" hissi uyandırmıyor.
Görsel efektlerin (sanki efekt olduğunu özellikle
bilmemiz isteniyormuş gibi) yapay, olağanlıktan uzak ve
sahte kullanımı bunu doğruluyor. Bu yüzden şiddet
sahneleri (örneğin bir "Srpski Film" kadar) çok rahatsız
etmiyor. (Zaten yönetmen de röportajlarında filmdeki
oyuncuların hepsinin yakın arkadaşı olduğunu söylüyor.
Sanırım bu yüzden de gerilimli bir atmosfer
oluşturulamadığı gibi, bazı oyunculuklar zayıf kalıyor.)
Ayrıca filmin bitmek bilmeyen ve garip bir müziği var.
Film bu türün meraklıları arasında (filmde sürekli güzel
kızların kusma sahneleri olmasına gönderme olarak)
çoktan "Kusmuk Bebekleri" deyimini almış durumda.
Örneğin filmde kusturarak işkence yapılan bir kıza
tecavüz edilir, kız bu sırada şeytana hizmet edeceğini,
çocuğunu bunun için doğuracağını, buna söz verdiğini,
sözünden dönerse öldürülmeyi kabul ettiğini söyler ve bu
sahneler tecavüzcünün kamerasından bize aktarılır. Ancak
bunun dışında filmin rahatsız eden bir yönü var ki, bazı
sahnelerin gerçek mi, rol mü olduğu belli olmuyor.
Örneğin filmin başında gördüğümüz ve bir erkeğe
konuşarak onun için öleceğini, öldüreceğini, şeytanla
bir anlaşma imzaladığını v.s. söyleyen kız uyuşturucunun
etkisindedir ama aldığı uyuşturucu gerçek midir, yoksa
rol mü yapıyor çok belirsiz. Filmin genelinde de
oyuncunun vücudundaki morluklar, uyuşturucu kullanması,
dudağındaki uçuklar, kusma sahneleri ve bu tarz çoğu şey
gerçek.
Filmin müzikten ziyade efekt etkisi veren (demin
bahsettiğim) garip müziği, bazı sahnelerin titrek bir el
kamerasıyla çekilmiş olması, bazı konuşmaların aşırı
derecede yavaşlatılarak verilmesi ve kurgunun sistematik
bir sıra takip etmemesi, art arda ve rastgele eklenmiş
izlenimi uyandıran sahneleri ve en önemlisi çoğu kişiyi
rahatsız edebilecek görüntüleri hem izlemeyi zorlaştıran
hem de zaman zaman sinir bozan etkenler arasında.
Filmin konusundan bahsetmek istemiyorum. Çünkü konunun
da izleyene göre değişebileceğini düşünüyorum. Ama
kısaca sürekli rahatsız edici halüsinasyonlar gören bir
kızın (düşle gerçek arasında) giderek cehenneme doğru
düşüşünü, ruhunu kurtarmak için şeytanla yaptığı
anlaşmayı ve bunun çevresinde gelişen olayları
anlattığını söyleyebilirim. Filmde çok miktarda açık,
pornografik sahne var, ancak bazı sitelerde söylendiği
gibi filmdeki diğer rahatsız edici unsurların yanında
kadın oyuncuların vücutlarını ya da bacak aralarını
olanca açıklığıyla görmek hiçbir anlam ifade etmiyor.
(Aklıma gelmişken filmde bir tarantula örümceğinin bir
kadının cinsel organı içine hapsedilmesi ve cinsel
organının dikilmesi de beni en çok rahatsız eden
sahnelerden biri.)
Biraz önce bu filmin yönetmen Lucifer Valentine'in bir
üçlemenin ikinci filmi olduğunu söylemiştim. Bu
üçlemenin filmleri de şöyle sıralanıyor:
1-) Slaughtered Vomit Dolls (2006)
2-) ReGOREgitated Sacrifice (2008)
3-) Slow Torture Puke Chamber (2010)
Underground bir yönetmen olan ve kendisini "beyaz adamın
kâbusu" olarak tanımlayan Lucifer Valentine, "vomit gore"
tarzını icat ederek bu tarz filmleri çekmeye devam
edeceğini söylüyor ve diğer filmlerinin de bu film kadar
sarsıcı, rahatsız edici olduğu çeşitli kaynaklarda
konuşuluyor.
Bu arada yaptığım araştırmalara göre filmin internette
ne İngilizce ne de başka bir dilde alt yazısı
bulunmuyor. Gerçi filmin konsepti gereği ve filme gömülü
olarak bazı sahnelerde (örneğin uyuşturucunun
etkisindeki kızın konuşmalarını anlayabilmek ya da
etkiyi arttırarak belgesel görüntüsü vermek için)
İngilizce alt yazı bulunuyor ama bu, filmin tamamında
bulunmadığından bir alt yazı bütünlüğü sağlanmıyor. Bu
nedenle filmi, Türkçe alt yazısını hazırlamak için
dinleyerek çevirmek gerekiyor. Söz vermemekle beraber,
eğer fırsat bulabilirsem bu filme hem İngilizce hem de
Türkçe alt yazı hazırlamayı düşünüyorum. Ancak filmin
süresi 1 saat ve bazı bölümlerdeki İngilizce alt yazılar
(İngilizce bilenler için) izlemeyi biraz olsun
kolaylaştırıyor. Zaten film, konuşmadan ziyade
görselliğe dayandığı için çok fazla konuşma yok. Ancak
bazı bölümlerdeki konuşmalar konuya destek sağladığı ve
anlam bütünlüğünü bozmaması açısından yine de filme bir
alt yazı gerekiyor.
Sanıyorum film hakkında yeterince ve açıklayıcı bilgiler
verdim. İzleyip izlememek sizin sorumluluğunuzda. Ancak
şunu söylemeliyim ki; KALP RAHATSIZLIĞI OLANLARIN,
HAMİLE BAYANLARIN, BU TARZ FİLMLERDEN HOŞLANMAYANLARIN
VE KESİNLİKLE "18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLANLARIN" BU FİLMİ
İZLEMEMESİ GEREK. Bildiğim kadarıyla Kanada'da
yasaklanmış olan bu filmi, sadece bu türün meraklıları,
midesi her şeyi kaldırabilenler ve filmdeki aşırı grafik
şiddetten rahatsız olmayacak kişiler izlesin lütfen.
Genelde büyük çoğunluk tarafından kolay kolay
sevilemeyecek, hatta nefret edilecek olan bu film, bende
çok büyük bir etki uyandırmamakla beraber (belki de
filme çok fazla anlam yüklediğimden ve içerdiği görsel
şiddetin ve pornografinin dışında algıladığımdan) bu
tarz filmler arasında ortalamanın biraz üzerinde bir
puanı hak ettiği izlenimi uyandırdı. O yüzden de filme
verdiğim puan 7,4'ten 7 oldu. Bu yazı ve yorumu da filmi
(benim gibi) tesadüfen görüp, ne olduğunu merak ederek
izleyecek olanları uyarmak ve bilgilendirmek için
yazdım.
|