|
Harika, sıcak, sımsıcak bir film. Küçük Ahmed'i, onun
mimiklerini, bakışlarını ve tavırlarını sevmemek mümkün
değil.
İran sineması; gerçek hayatla neredeyse eş zamanlı
ilerleyen olay örgüleriyle, "hayatın içinden"liğiyle ve
çocuk güzelliğiyle "saflığını yitirmiş büyük"leri
karşılaştırıp bazen açıkça, bazen sitem yoluyla
anlatmasıyla dikkatimi çekmiştir hep. Bu filmde de
bunların hepsi vardı.
Sağ olasın Ahmed Poor, ne güzel bir akşam geçirttin
bana. |