|
 |
Çok adını duymama ve hep izlemeyi istememe rağmen bugüne
kadar izlemeyi ertelediğim ve izledikten sonra bu kadar
geç izlediğime pişman olduğum bir film. Her şeyden önce
Steven Spielberg'in neden bu kadar önemli ve başarılı
bir yönetmen olduğunu bu filmde kanıtlarıyla gördüm.
Daha önceki filmlerinin (bazılarını beğenmesem de)
çoğunu zevkle izlememe rağmen bu filmdeki "gelecek
algısı" çok hoşuma gitti. Şöyle ki; genelde bilim-kurgu
tarzı filmlerde gelecekle ilgili bir klişe
tutturulmuştur ve hep öyle kullanılagelmiştir. Çoğu
yönetmen sanki bir tabuymuş gibi bunun dışına pek
çıkmamıştır. Örneğin silahlar anlamsızca ışın
tabancaları şeklinde tasarlanır, karmaşık düğmeler ya da
hologramik unsurlar v.s. vardır ve bunlar günümüzden ya
da günümüzdeki eşya anlayışından çok uzaktır. Bu filmde
ise (yine aynı unsurlar kullanılmasına rağmen) 2054
yılında geçen konusu itibariyle kullanılan teknoloji
günümüze hiç de yabancı olmayan, sade ve doğal akışıyla
ilerleyerek 2054 senesine varmış bir teknoloji olarak
karşımıza çıkıyor ve sırıtmıyor. Makineler, silahlar,
cep telefonları hafif tasarım değişiklikleriyle bundan
25-30 sene sonra "olabilecekmiş" değil, "olacakmış"
havasıyla verildiği için filmi samimi kılıyor ve
izleyeni filmin içine çekerek seyir zevki yüksek bir
atmosfer sunuyor.
Bunun dışında söyleyebileceklerimse; başarılı bir
senaryoya sahip, oyunculukların yerli yerine oturduğu ve
türün meraklılarının beklentilerini karşılayabilecek bir
film olduğudur. Filmde yine satır aralarında (Stieven
Spielberg filmlerinde bazen gördüğümüz üzere) din
olgusuna Danny Witwer karakteri üzerinden de yer
verilmiş olması ve "kâhin" kavramıyla birlikte, suçu
işlemeden önce geleceği görerek suçu işleyecek
insanların yakalanması üzerine suçun aslında hiç
işlenmemiş olması ve bu anlamda bir "suçlu"nun olup
olmayacağı felsefesine de göz atması bakımından güzel ve
beklentilerimi karşılayan bir seyirlik olduğunu
düşünüyorum.
Bence benim kadar geç kalmadan izlemeniz gereken ve
sevebileceğiniz bir film. |