|
Alman filmlerine karşı özel bir ilgim olduğunu
çevremdeki çoğu kişi bilir. Özellikle 2001 yılı yapımı
Deney (Das Experiment) filmiyle tanıştığım bu sinemanın
anlatım özellikleri, kasvetli atmosferleri yansıtmadaki
başarısı, oyunculukların doğallığı ve her zaman beni
apayrı bir dünyaya götüren hikâye ve kurgusu benim için
hep büyüleyici olmuştur. Tarihsel açıdan geriye doğru
gittiğimizde Fritz Lang'ın filmleri de bu büyülü Avrupa
sinemasına olan hayranlığımın artmasını sağlamıştır.
İşte 2009 yılı yapımı Kapı (Die Tür) filmi de değişik,
hoşça vakit geçirten, konuya hızlı girip, hızlı devam
eden, laf kalabalığı yapmayan, senaryo örgüsü sağlam ve
film bittikten sonra akılda çok fazla soru işareti
bırakmayan güzel bir Alman filmi. Oyuncular gerçekten
usta, çoğu Alman filmindeki gibi ortam yine kasvetli,
filmin başından sonuna kadar bir tedirginlik hakim...
Ancak konusu, hikâyesi ve kurgusu çok güzel, sağlam ve
uzun süre unutulmayacak cinsten. Bildiğimiz ve filmlerde
çokça kullanılan "paralel evrenler" kavramına yeni bir
bakış açısı getiren filmin yönetmen koltuğunda 2004 yılı
yapımı "Kebab Connection" filminden tanıdığımız Anno
Saul var. Oyunculukların hepsi tadında ve kıvamında,
ancak filmin başrol oyuncusu Mads Mikkelsen'e ayrıca
dikkat çekmek istiyorum.
Filmin konusuna da kısaca değinmek istiyorum: Mads
Mikkelsen'in canlandırdığı David, bir gün karısı evde
yokken genç ve güzel komşusunun evine giderek her
zamanki ilişkilerinden birini yaşarken, evde bıraktığı
küçük kızı bahçedeki havuza düşerek ölür. Bu olay
üzerine karısı onu terk eder ve kendisi de kendisini
hiçbir zaman affetmez. David'in hayatını mahveden bu
olayın üzerinden beş yıl geçer ve David bir gece intihar
edecekken son anda bahçesindeki ağaçların arasında
geçmişe açılan bir kapı bulur. Bu kapıdan geçen David,
tam beş yıl önce kızının öldüğü güne geri döner. Ancak
her şeyi düzeltmek isterken, geçmişte hâlâ yaşayan
David'le ve bir sürü sorunla da baş etmek zorundadır.
Sonuç olarak Kapı (Die Tür), tipik Alman filmi
özelliklerini bünyesinde barındıran ve bu tarzdan
hoşlananların seveceğini umduğum bir film. |