|
Bu James Stewart'ın bir tane mi kötü filmi olmaz? Arka
Pencere, Şahane Hayat, Mr. Smith Washington'a Gidiyor,
Kahramanın Sonu ve (özellikle) Harvey filmlerinde
gönlümü fethetmiş olan ve rol aldığı her sahneyi bana
gözümü kırptırmadan izleten James Stewart bu filmde de
rolünün hakkını vermiş ve sakin, soğukkanlı, ama
donanımlı ve ne yaptığını iyi bilen kahramanı çok iyi
canlandırmış.
Film 1939 yılı yapımı ve eski siyah-beyaz filmlerin
(bana göre) şimdikilerden senaryo, kurgu, hikâye
işlenişi, rol dağılımı, oyunculuk gibi konularda
binlerce kat daha iyi olduğunun ispatı. (Böyle filmlerin
başına bir oturuyorsunuz, bitmeden kalkamıyorsunuz;
üstelik her sahneyi susuzluğunuzu giderircesine içmek
istiyorsunuz. Filmin sonunda kafanızda şüpheli bir nokta
kalmıyor, zira bir sahnedeki kafaya takılabilecek bir
olayı, bir ayrıntıyı, bir repliği mutlaka başka bir
sahnede toparlıyor, bağlıyor, çözüme kavuşturuyorlar.)
Bu açılardan film bana gayet iyi bir seyir zevki sundu.
Bu tarz filmlerden hoşlananların görmek isteyebileceği
ve şans verebileceği bir film olduğunu düşünüyorum.
Filme getirebileceğim tek eleştiri sonunun biraz aceleye
gelmiş olması. Filmin sonu biraz daha uzun tutulabilir,
gelişim daha yedirerek, benimsetilerek aktarılabilirdi.
Elbette bu hâliyle de film değerinden fazla bir şey
kaybetmiyor ama baştan itibaren ilmek ilmek işlenen konu
ve ağır ağır artan heyecan bir sonuca varırken bu sonucu
da yavaş yavaş anlayarak, kavrayarak yaşayabilirdik.
Belki ben izlerken öyle düşündüğümdendir ve başka
izleyiciler bu final gelişimini daha beğeneceklerdir,
bilemiyorum. Ama filme getirdiğim bu kişisel küçük
eleştirimin dışında şunu tekrar söylemek isterim ki;
James Stewart'lı "Kovboy ve Yosma / Destry Rides Again"
benim izlerken çok keyif aldığım bir film oldu. |