|
Türkiye'de gösterime girdikten iki gün sonra izledim
filmi ve sıcağı sıcağına da izlenimlerimi yazmak
istedim:
Defalarca okuduğum, okuttuğum, okutmaya çalıştığım bir
kitaptır "Küçük Prens". Bende bu kitabın ayrı bir yeri
vardır. Hem kitabın kendisi hem de yazarının ilginç
hayat hikâyesi hep ilgi alanımda olmuştur. Bu kitaptan
uyarlanan filmlerin hemen hepsini izledim. Ancak
içlerinde en sevdiğim ve kitaba en yakın olanı, 1974
yılı yapımı ve Stanley Donen'ın yönetmenliğini yaptığı
"Küçük Prens (The Little Prince)" oldu. 2015 yılı yapımı
bu animasyona giderken de (fragmanını izlemiş olduğumdan
ve neyle karşılaşacağımı bildiğimden) çok büyük bir
beklenti içinde değildim.
Sinemada sadece iki yetişkin (yetişkinlerden biri ben,
diğeri de torununu sinemaya getirmiş olan bir anneanne
idi) ve oradan oraya koşuşturup duran, bıcır bıcır
konuşan onlarca çocuk olmasını bir kenara bırakırsak,
film oldukça hoştu. Ancak filmin konusu; yıllardır
okuyup bildiğimiz Küçük Prens kitabının konusu değil de,
o konudan hareketle bir mesaj vermek için hikâyeyi
kullanan bir senaryo gibi duruyordu. Küçük Prens'in
kitaptaki orijinal alıntılarının olduğu sahneler
filmdeki normal animasyon tekniğinden daha farklı (ve
bence çok güzel) kullanılmıştı. Konu kısaca; çok
disiplinli bir annenin küçük kızının bir zamanlar Küçük
Prens'le karşılaşmış olan yaşlı uçak pilotuyla tanışması
ve hayatla, sevgiyle ilgili şeyleri öğrenerek değişmesi
üzerine kurulu.
Film kendini sıkmadan izlettiriyor. Film bittikten sonra
ben sinemadan çıkarken, yanımdaki çocuklar çok güzel bir
film olduğunu söylüyorlardı. (Oradan oraya zıplayıp,
durmadan konuşur ve gülüşürken filmi ne zaman izlediler,
bilemiyorum.) :-)))
Küçük Prens kitabını okumuş ve seven birisi iseniz,
doğrudan doğruya Küçük Prens'i anlatmayan bu film
beklentilerinizi büyük ölçüde karşılamayabilir. Ama
kendiniz ya da çocuklarınızla birlikte hoşça vakit
geçirmek adına filme bir şans vermenin fena bir fikir
olmadığı düşüncesindeyim. |