|
Hayvanlarla ilgili bir film ararken tesadüfen bulduğum,
“aile” ve “macera” türlerini barındıran ve “yarı
belgesel” olarak nitelendirmekte sakınca görmediğim bu
filmi izler izlemez etkisinde kaldım. Tabii bunda vahşi
doğa ve hayvan belgeselleri ile özellikle vahşi
hayvanları konu alan filmleri çok sevmemin de büyük payı
vardı. Zira özetinde de belirtildiği gibi film, “Lobo”
isimli bir kurdun doğumundan itibaren senaryolaştırılmış
bir şekilde hayat öyküsünü işliyor ve bunu yaparken
Lobo’yla yolu kesişen puma, yılan, kaplumbağa, antilop,
porsuk, rakun, armadillo gibi hayvanlara da doğa
manzaraları eşliğinde yer veriyordu. Bu yüzden filmin
içine girmem, sıcaklığına bürünmem ve etkisinde kalmam
fazla zaman almadı.
“The Legend of Lobo”, Walt Disney’in bir dönem Old
Yeller (1957), Charlie,
the Lonesome Cougar (1967), Run,
Cougar, Run (1972) gibi
benzerlerine sıkça imza attığı hayvanlı aile / macera
filmlerinden biri. Gördüğüm kadarıyla bu filmlerin ortak
özelliği, bir “western” havası içinde izleyenlere hayvan
/ doğa sevgisini aşılayacak bir işleyiş barındırması.
Western demişken; yapımcılığını James Algar’ın ve beni
büyüleyen müziklerini Oliver Wallace’ın yaptığı filmde “The
Sons of the Pioneers” (Öncülerin Oğulları) adlı
müzik grubuna değinmeden geçmek haksızlık olur diye
düşünüyorum. Zira 1931 yılında kurulmuş, 1933 yılında
aktif müzik hayatına başlayarak özellikle 1960’lı
yıllarda oldukça popüler olmuş, daha çok “country”
tarzında müzik yapmış ve uzun yıllar değişik
müzisyenlerle çalışarak birçok film müziğine de imza
atmış olan “The
Sons of the Pioneers” grubunun
harika vokalleri “The Legend of Lobo” filmine ayrı bir
güzellik, ayrı bir hava katıyor. Zaten filmin hemen
başında da “The
Sons of the Pioneers / Öncülerin Oğulları grubu
eşliğinde Rex Allen tarafından şarkılı öyküyle anlatılan
bir ‘Eski Batı’ efsanesi” ifadesiyle
filmde bizi bekleyen ve harika bir şekilde
seslendirilmiş müzik parçalarının adeta müjdesi
veriliyor.
Müziğinin yanı sıra, güzel tabiat görüntüleri, ustaca
işlenmiş doğa temalı senaryosu ve durgun, dingin, sakin
anlatımıyla da dikkatimi çeken ve beğenimi kazanan bu
filme (hele bu tarz filmler ilginizi çekiyorsa)
özellikle bir şans verilmesinin hiç de fena bir fikir
olmayacağı kanaatindeyim. |