|
Belki de tiyatroyu sevdiğimden ve film baştan sona
tiyatral bir havada geçip, diyaloglara dayandığından
filmden çok hoşlandım. Dil felsefesi üzerine (hafif ve
ara sıra olsa da) yorumları ve bir bakış açısı olması da
beni etkiledi. Böyle bir film, sözcüklere ve sözcüklerin
önemine dayandığı için hem dublajı hem de çevrilmesi
zor. Ancak Emre Tuncel'in çevirisi bana göre gayet
güzeldi ve bazı sahnelerdeki sözcük oyunları başarıyla
Türkçeye yansıtılmıştı.
Elbette daha başarılı bir senaryo akışı, mantıksal kurgu
ve daha ciddi oyunculuklar olabilirdi ve bu haliyle bazı
sahnelerdeki havada kalmışlık hissi ortadan
kaldırılabilirdi ancak bu haliyle de anlatmak istediğini
verdiğine inandığım bir film.
Eğer tiyatrodan hoşlanıyorsanız, tek mekanda geçen
filmler sizi sıkmıyorsa ve dilin yapısı ilginizi
çekiyorsa sakin geçen bir akşamda hoş bir tercih
olabilir.
"Bir kelimeyi nasıl anlamazsın ki?.."
"Bir kelimeyi nasıl anlamsız kılabilirsin ki?.." |