PEMBE FLAMİNGOLAR / PINK FLAMINGOS (1972) - Film İncelemesi

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün

her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden

hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PEMBE FLAMİNGOLAR

(PINK FLAMINGOS)

(1972)

 

Film İncelemesi

 

Film bittikten sonra "Vay anasına" dedim. Ama ağzımdan çıkan bu cümle, filmi çok iğrenç bulduğum veya beğenmediğim ya da çok beğendiğim için filan değildi. Sadece gayri ihtiyari "Vay anasına!" dedim.

Filmle ilgili birkaç söz söylemem gerekirse; bu filmi Pier Paolo Pasolini'nin "Salo" filmiyle kıyasladım ister istemez. Ancak "Salo" filminde -her ne kadar yönetmen cinsel sapmalarını bu mesajla örtmek istemişse de- bir mesaj vardı. Orada çekilen -çoğu izleyicinin iğrenç bulduğu- sahneler, faşizmi eleştirmek adına yapılıyordu. Ancak "Pembe Flamingolar" filminde, sanki "Dünyadaki bütün iğrenç olduğu düşünülen şeylerin hepsini nasıl bu filmde kullanabiliriz?" mantığıyla hareket edilmiş ve basit bir konunun içine bütün bu soruların cevapları sıkıştırılmaya çalışılmış. Film bittikten sonra yönetmen John Waters'in açıklamalarıyla, filme koyulmamış sahneleri gösterdiği bir bölüm vardı. Konu bütünlüğü açısından -çoğu kesilmiş olan- bu sahnelerin de filme yedirilmesi iyi olurdu. (Madem amacınız insanları rahatsız edebileceğini düşündüğünüz bir film yapmak, tam yapsaydınız bari.)

Yine yönetmenin açıklamasına göre film, ilk senaryosundan oldukça farklılık göstererek kurgulanmış. (Filmden sonraki bölümde, orijinal senaryoya uygun olarak çekilmiş sahneler de gösteriliyor.) John Waters'in buradaki açıklamalarından, bazı sahneleri neden o şekilde çektiğini anlamadığını anlıyoruz. Zira kendisi "Bunu neden yaptım, bilmiyorum." diye söylüyor.

Filmi izledikten sonra, izleyen kişilerle yapılan röportajlara da kısaca yer verilmiş. Çeşitli görüşler var doğal olarak. Ancak bir izleyicinin yaptığı şu yorum dikkate değerdi: "Ben de herkes gibi pis şeyleri severim. Fakat bu pis değil, iğrençti. Yalnızca iğrenç."

Filmi beğenip beğenmediğimle ilgili yorum yapmayacağım. Sadece izledim, iki saat boyunca üzerinde sürekli konuşulan bir filmi izlemiş oldum. Ancak konusu, kurgusu ve gelişimi açısından akıcı bir film olduğunu söyleyebilirim. Hatta Amerikan filmlerinde beni sürekli bayan çocuksu ve klişe Amerikan esprilerinin aksine, (biraz fazla gelişmiş) bir mizah anlayışı olduğunu da söylemeliyim.

Son olarak "Divine" ya da "Divvie" ismiyle tanınan Harris Glen Milstead'ın başroldeki performansının çok iyi olduğunu ve filmin akılda kalıcı, coşturucu müziğini çok beğendiğimi söylemek isterim.

Ve bir şey daha:

Bu filmi

- Ailenizle izlemeyin,

- Çocuğunuzla izlemeyin,

- Yemek yerken izlemeyin,

- Mideniz sağlam değilse izlemeyin,

- Katı bir bakış açınız varsa izlemeyin.

KENDİME NOT: Sanırım yarım yamalak olmaması ve konu bütünlüğü açısından; John Waters'in aynı kadroyla çektiği, devam filmi niteliğinde olan "Female Trouble" filmini de izlemem gerekiyor.

FİLMİN KONUSU / ÖZETİ:

Obezite hastası travesti Divine, sürekli yumurta yiyen akıl sağlığı bozuk annesi Edie, ruh hastası oğlu Crackers ve röntgenci arkadaşı Cotton ile birlikte bir karavanda yaşamaktadırlar. Baltimore’daki yerel gazeteler tarafından “Dünya’nın En İğrenç İnsanı” olarak seçilen Divine, görünüşü ve yaptıklarıyla bu tanıma uymaktadır.

Yıllardan beri yaptıkları uyuşturucu ticareti, genç kızları kaçırıp hamile bırakıp çocuklarını eşcinsel çiftlere satmaları ve porno sektöründe bir marka olma yolunda ilerlemeleri nedeniyle bu sıfatı hak ettiklerini düşünen Connie ve Raymond Marble çifti, Divine’a dışkı yollayıp karavanını ateşe verince iki taraf arasındaki savaş başlamış olur. Bundan sonrası ise birbirlerine üstün olduklarını kanıtlamak için yapacakları akla hayale gelmeyecek iğrençlikler silsilesidir.

(Özet: Alıntı)

 

Filme Verdiğim Puan: ---

 

PEMBE FLAMİNGOLAR
(Pink Flamingos)
(1972)

Türü

:

Komedi, Gerilim

Ülkesi

:

A.B.D.

Dili

:

İngilizce

Senaryo

:

John Waters

Yönetmen : John Waters

Oyuncular

:

Divine, David Lochary, Mary Vivian Pearce

 

NOT: Yukarıda okuduğunuz yazı, tarafımdan ilk olarak 29 Nisan 2014 tarihinde yazılmış olup, aynı tarihte bazı değişikliklerle www.turkcealtyazi.org sitesinde de yayınlanmıştır.

 

(29 Nisan 2014)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)
"SİNEMA YAZILARIM"
Menüsüne Git

 

"SİNEMA"
Ana Menüsüne Git

 

"ANA SAYFA"YA GİT

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011