SEVGİLİ ZACHARY: BİR ÇOCUĞA BABASI HAKKINDA MEKTUP / DEAR ZACHARY: A LETTER TO A SON ABOUT HIS FATHER (2008) - Film İncelemesi

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün

her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden

hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SEVGİLİ ZACHARY: BİR ÇOCUĞA

BABASI HAKKINDA MEKTUP

(DEAR ZACHARY: A LETTER TO A SON

ABOUT HIS FATHER)

(2008)

 

Film İncelemesi

 

Bu belgeseli çok uzun zamandır duyuyordum ve konusu hakkında az da olsa bilgim vardı. Ancak bu zamana kadar başına oturup neden izlemediğimi bilmiyorum. Belki de gerçek hayatın tam göbeğinde yer alan ve suç konusunu işleyen belgeseller beni üzdüğü ya da sinirlerimi gerdiği içindir. Belki de bu yüzden yıllar boyunca bu belgeseli izlemeyi erteleyip durdum. Ve bir ay önce izlemeye karar verip başına oturduğumda; karşımda bambaşka bir bakış açısıyla çekilmiş, harika bir kurgusu olan, beni düşündüren, bazı şeyleri sorgulatan sıcacık, hüzünlü, etkileyici, duygu yüklü ve yer yer boğazımın düğümlenmesine sebep olan bir belgesel buldum. Belgeselin içinde yer alan bazı kişilere hayranlık duyarken bazılarından da nefret ettim. Ve sanırım izleyenlerin çoğu da bu duygular içine girecektir.

Belgeselin konusunu belki de sadece "trajedi" olarak özetlemek mümkün. 28 yaşında genç bir asistan doktor olan Andrew Bagby, 40 yaşındaki kız arkadaşı Doktor Shirley Turner'la ilişkisini bitirdikten 3 gün sonra bir parkta 5 yerinden vurulmuş bir şekilde ölü bulunuyor. Tüm şüpheler Shirley'de yoğunlaşmışken Shirley Kanada'ya, Newfoundland'a kaçıyor ve orada tutuklanıp aynı gün kefaletle serbest bırakılıyor. Andrew'nun çocukluk arkadaşı ve bir film yapımcısı olan Kurt Kuenne, Andrew'nun ölümü üzerine arkadaşı için bir belgesel çekmeye başlıyor. Ancak Shirley Turner'ın Andrew'dan hamile olduğunu açıklaması üzerine Kurt, belgesele Andrew'nun Shirley'den doğacak çocuğu için devam ediyor. Bu arada Andrew'nun annesi Kate ve babası David, hem doğacak torunlarının velayetini almak için hem de oğulları Andrew'yu öldürmekle suçlanan Shirley'nin ABD'ye iade sürecini takip etmek amacıyla her şeylerini geride bırakıp Newfoundland'a yerleşiyorlar. Torunları Zachary doğduktan sonra David ve Kate (belgeseli izlerken sık sık düşüneceğiniz ve buna ikna olacağınız üzere) psikolojik sorunları olan Shirley'yle mücadele ederken bir yandan da torunlarıyla şahsi ilişkilerinin düzenlenmesine ve Zachary'yi Shirley'den korumaya çalışıyorlar. Ama karşılarına hep anlaşılmaz gecikmeler, çocuk koruma servislerinin yetersizlikleri, yavaş işleyen bir adalet sistemi ve ne olduğuna anlam veremedikleri acı ve kötü bir tablo çıkıyor. Olaylar gelişip değiştikçe Kurt Kuenne'nin çektiği belgeselin içeriği ve anlamı da buna bağlı olarak değişiyor. Andrew'nun kendisi için başlayan belgesel, sonradan onun çocuğu Zachary'ye bir mektup / hediye olarak devam ediyor ve en sonunda da Andrew'nun ailesi David ve Kathleen Bagby'ye bir saygı duruşu / hediye olarak tamamlanıyor.

Belgeselin kurgusu, işleyişi, geriye ve ileriye gidişleri, röportaj yapılan kişilerin gerçek duygularına yer verilişi, kişilerin samimiyetleri ve bütün bunların oluşturduğu genel bütünlük izleyende derin bir etki bırakıyor. Adaletin işleyişindeki aksaklığa, anlaşılmaz kararlara, Shirley'nin tavırlarına ve yaptıklarına isyan ederken öte yandan da Andrew'nun arkadaşlarının onun için söylediklerine, video kayıtlarına, arkasında bıraktığı yaşama bakıp duygulanıyor, Zachary'nin masumluğundan etkileniyor ve David ve Kate Bagby'nin torunları Zachary için yaptıklarına, onu kurtarma gayretlerine hayran kalıyorsunuz. Ve sonuç olarak bazı kişilerden nefret edip bazılarına hayranlık duyduğunuz bu belgeselin sonunda sarsılıp, boğazınıza bir şeyler düğümlenmesine engel olamıyorsunuz.

İşte benim de izleyip etkisinde kaldığım bu belgeseli izledikten sonra, içinde geçenler ve yaşanan olaylar hakkında bir araştırma yapmaya karar verince ne yazık ki; hem belgesel hem de bu olay hakkındaki Türkçe kaynakların yok denecek kadar az olduğunu gördüm. Bu yüzden de internetteki İngilizce kaynakları okumak ve araştırmak zorunda kaldım. Ve bir yandan belgeseli defalarca izleyip bir yandan da araştırma yaparken bu belgesele konu olan olay(lar) sonucunda David ve Kate Bagby'nin çabalarıyla adalet sisteminde ve çocuk koruma hizmetlerinde birçok şeyin değiştirildiğini, bu konuda raporlar hazırlandığını, sorumlulara yaptırımlar uygulandığını, araştırmalar / soruşturmalar yapıldığını ve kitaplar yazıldığını gördüm. Sonunda çok, hem de çok kötü başlayan olaylar zincirinin güzel bir şeylere sebep olması beni sevindirdi. Ama ne yazık ki, çözülemeyen ve hâlâ düzeltilmesine uğraşılan şeyler de var. Bunların bazılarını zaten biliyoruz: Sağlık ve toplum hizmetlerindeki aksamalar, çocuk koruma servislerindeki eksikler, adalet sistemindeki hatalar, kusurlar, boşluklar... Ama inanıyorum ki; torunları Zachary için çoğu insanın katlanamayacağı şeylere katlanan, sistemdeki yanlışlıklar için yüksek sesle mücadele eden ve bu sayede bazı şeylerin düzeltilmesine sebep olan David ve Kate Bagby gibi insanlar oldukça; toplumun huzuru için var olan sistemlerin işleyişindeki hataların düzeleceğine dair umudum da hep var olacak.

BELGESELİN KONUSU / ÖZETİ:

5 Kasım 2001'de, 28 yaşındaki asistan doktor Andrew Bagby, kız arkadaşı 40 yaşındaki Doktor Shirley Turner'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletinde, Latrobe yakınlarındaki Keystone Parkı'nda öldürülür. Şüpheler Andrew'nun kız arkadaşı Shirley Turner üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ancak Doktor Shirley Turner, Birleşik Devletler'den ayrılıp daha önce yaşamış olduğu, Kuzey Amerika'nın en doğu noktasında bulunan bir ada olan Kanada'nın Newfoundland eyaletine yerleşir. Shirley oradayken cinayetten suçlanarak tutuklanır ve aynı gün kefaletle serbest bırakılır.

Andrew'nun çocukluk arkadaşı ve bir film yapımcısı olan Kurt Kuenne, hatıraların kaybolmaması için uzun bir yolculuk yaparak Andrew'yla ilgili bir belgesel yapmaya, bugüne kadar onu tanımış ve sevmiş olan herkesle görüşmeye ve Andrew hakkındaki her şeyi öğrenmeye karar verir. Ve bu amaçla bir yolculuğa çıkıp, Andrew'yla birlikte çocukluklarını geçirdikleri Kaliforniya'daki evlerinden başlayarak bu belgeseli çekmeye başlar.

Bu arada Shirley, Andrew'nun bebeğine hamile olduğunu açıklar. Bunun üzerine çekilen belgesel yepyeni bir anlam kazanır ve Kurt Kuenne bu belgesele, Andrew'nun doğacak çocuğuna babasını tanıması için Andrew'dan kalan her hatırayı toplamak amacıyla devam eder. Artık bu belgesel Andrew'nun çocuğuna babası hakkında bir mektup, bir hediye olacaktır.

Bunlar olurken Andrew'nun annesi Kate ve babası David Bagby de hem Doktor Shirley Turner'ın yargılanması için Birleşik Devletler'e iade sürecini takip etmek, hem de doğacak bebeğin velayetini alabilmek amacıyla dava açmak için her şeylerini Birleşik Devletler'de bırakıp Newfoundland'a taşınırlar. Shirley'nin "Zachary" ismini verdiği torunları doğduğundaysa David ve Kate Bagby, yavaş ve kusurlu işleyen adalet sisteminin içinde mücadele verip; hem çocukları Andrew'nun katil zanlısı Shirley'nin Amerika Birleşik Devletleri'ne iade edilmesini hem de torunları Zachary'nin velayetini almayı ummaktadırlar. Ancak yaşadıkları şeyler, adalete ve sisteme olan güvenlerini sarsarken bir yandan gelişen sinir bozucu ve üzücü olaylar da bu belgeselin tekrar yepyeni bir anlam kazanmasına sebep olacaktır.

(Özet: gitarisyen)

 

Filme Verdiğim Puan: 10 üzerinden 9.

 

SEVGİLİ ZACHARY: BİR ÇOCUĞA BABASI HAKKINDA MEKTUP
(Dear Zachary: A Letter to a Son About His Father)
(2008)

Türü

:

Belgesel, Suç, Dram

Ülkesi

:

A.B.D.

Dili

:

İngilizce

Senaryo

:

Kurt Kuenne

Yönetmen : Kurt Kuenne

Oyuncular

:

Kurt Kuenne, Andrew Bagby, David Bagby

 

NOT: Yukarıda okuduğunuz yazı, tarafımdan ilk olarak 4 Eylül 2016 tarihinde yazılmış olup; 25 Eylül 2016 tarihinde (bazı değişiklikler yapılarak)  www.turkcealtyazi.org sitesinde de yayınlanmıştır.

 

(25 Eylül 2016)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)
"SİNEMA YAZILARIM"
Menüsüne Git

 

"SİNEMA"
Ana Menüsüne Git

 

"ANA SAYFA"YA GİT

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011