UMUT (2009) - Film İncelemesi

gitarisyen

Aşk şarkıları söylemeyi bıraktığımız gün

her şeyimizi yitirdik biz. İşte o yüzden

hep aşk şarkıları söylüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UMUT

(2009)

 

Film İncelemesi

 

Geçen gece eşimle "Şöyle bir sinemaya gidelim, güzel bir film varsa izleyelim" diye düşündük... Sekiz salonlu bir sinemaya gittik. Elbette tahmin edebileceğiniz gibi bu sekiz salonun en az dördünde medyanın da şişirdiği "Recep İvedik 2" oynuyordu ve eşimle ben, küfürle ve argoyla yapılan esprilerden hoşlanmadığımız, sanatsal beğenimize cevap vermediği için gişedeki bayana "Recep İvedik 2 filminin dışında gidebileceğimiz bir film var mı sinemanızda?" diye sorunca bize "Umut" ve "Gölgesizler"i söyledi... Umut'un afişine baktık; bir kadın bir erkek bir de çocuk vardı afişte ve hiç bir açıklama yoktu üzerinde. Ben de açıkçası daha önce hiç duymamıştım bu filmi... Böylece "Umut" filmine bilet aldık ve salona girdik... Salonda sadece ve sadece 8 kişi vardık, filmin ilk yarısı bitince perdede "10 dakika ara" yazdı ama 30 saniye sonra (zaten salonda çok kişi yok, film de çabucak bitsin mantığıyla) ikinci yarı hemen başladı. Ancak film tamamen bittikten ve ışıklar yandıktan sonra kesinlikle şuna inanın ki, neredeyse 3-4 dakika salondaki 8 kişi, yerimizden kalkamadık ve hiçbirimiz gözyaşlarımızı gizlemeye gerek duymuyorduk... Ben hayatımda hiç böyle ağladığımı hatırlamıyorum... "Babam ve Oğlum" filminde boğazım düğümlenmişti ama ağlamamıştım... Hatırladığım ve her izlediğimde tekrar tekrar ağladığım film Roberto Benigni'nin "Hayat Güzeldir" filmiydi... Ve ben her filmi maalesef "Hayat Güzeldir" filmiyle kıyaslama yanılgısına düşüp, diğer filmlerin hiç birini beğenmiyordum... Ancak şimdi izlediğim bu Türk filmi "Umut"u, "Hayat Güzeldir"le kıyaslıyorum ve en az onun kadar seviyorum...

Filmin konusundan bahsetmeyeceğim... Zaten finali hariç internette kısa bir araştırma sonucu konusunu az çok tahmin edebilirsiniz... Oyuncular ve yönetmenden, oyunculuklardan filan da bahsetmeyeceğim... Ancak Murat Aslan'ın yazdığı ve yönettiği bir film olduğunu bilmeniz internette yapacağınız bir araştırma için yardımcı olur diye düşünüyorum...

Film normal bir Türk filmi gibi başlıyor, klişeleşmiş Türk filmi kalıplarıyla ilerliyor, hatta ilk yarısı biraz sıkıyor... Ama konu, oyunculuklar ve olay örgüsü ilerledikçe gözyaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Üstelik iki de usta oyuncu var filmde: "Fikret Hakan" ve "Zafer Algöz"... Her ikisi de filmin çok önemli hale gelmesini sağlayacak bir roldeler ve zaten sırf bu ustalar için bile film izlenir...

İnternette yaptığım araştırmada -sadece bir eleştirmen dışında- film olumlu eleştiriler almış... O eleştiren kişi de "bu tarz filmlerin 'Babam ve Oğlum' filmiyle başladığını, insanı ağlatmanın marifet sayıldığını, duyguları sömürdüğünü, zaten 'Babam ve Oğlum' filminin de kötü olduğunu" söylemiş ve eleştirisini bu minval üzere kurmuş...

Aslında film tavsiye etmeyi sevmem, herkesin tavsiye ettiği filme de gitmem... Herkesin sevdiğini ben sevmeyebilirim çünkü... Ya da benim gittiğim, sevdiğim bir filmi herkes sevmek zorunda değil... Ama bu sefer şunu iddia ediyorum: Bu filmi seveceksiniz ve uzun zamandır verdiğiniz paraya değecek bir film izlediğinizi düşüneceksiniz...

Medyanın sadece kendi izlettirmek istediklerini şişirdiği, bize izlememiz gereken filmlerin, okumamız gereken kitapların zorla dikte ettirildiği, estetik duygumuzun ve sanatsal bakışımızın köreltilmeye çalışıldığı bir dönemde kendi seçiminizi yapmak ve günümüzde neredeyse önemini yitirmiş "insan sıcağı"nı görmek için için BU FİLME GİDİN...

Ve gittikten sonra...

Sonra yine konuşalım...

FİLMİN KONUSU / ÖZETİ:

Umut, yurtdışında hapis yatan Yılmaz'ın yıllar sonra vatanına dönmesiyle Şarköy'de başlayan ve İstanbul'da devam eden olaylar zincirini konu ediyor...

Köyüne varan Yılmaz'ın hasret kaldığı yuvası paramparça olmuş, bebekliğinden beri görmediği altı yaşındaki oğlu Umut ise kendisine yabancılaşmıştır. Üstelik kader henüz en büyük oyununu oynamamıştır. Yılmaz Umut'la yeniden yakınlaşırken bu kez oğlunu tümüyle yitirme tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Umut ile çıktığı zorlu macerası Yılmaz'ı çocukluktan beri görmediği eski bir arkadaş, bir otelin veteran sakinleri ve karşılık veremediği bir aşk ile buluşturur.

Sıra dışı bir teklif, kalpten bir veda armağanı...

Umut'u kurtarmak için çareler azaldıkça Yılmaz kaderle işbirliğine girer ve kendini akıl almaz bir can pazarlığının içinde bulur. Umulmadık bir şekilde karşısına çıkan bir teklif, Yılmaz'ı verebileceği en kritik kararla yüz yüze getirir. Şimdi yüreğini ortaya koyup karşılığında oğluna geleceğin yolunu açabilecektir. Ancak bu dar geçitte Yılmaz'a yer yoktur.

Hüzünde gizli bir umut, umuda muhtaç bir yürek...

Umut, kendine has üslubuyla ve akıllardan silinmeyecek can alıcı finaliyle izleyiciyi şaşırtmaya hazırlanıyor...

(Özet: Alıntı)

 

Filme Verdiğim Puan: 10 üzerinden 9.

 

UMUT
(2009)

Türü

:

Dram

Ülkesi

:

Türkiye

Dili

:

Türkçe

Senaryo

:

Murat Aslan

Yönetmen : Murat Aslan

Oyuncular

:

Selim Erdoğan, Bertan Ceylan, Zafer Algöz, Zeynep Tokuş

 

(12 Mart 2009)
gitarisyen
(M. Feridun Gülsan)
"SİNEMA YAZILARIM"
Menüsüne Git

 

"SİNEMA"
Ana Menüsüne Git

 

"ANA SAYFA"YA GİT

 

 

Site Tasarımı: gitarisyen © 2011