|
Belgesel filmin sonunda yazanlara göre ve biraz
araştırıp öğrendiğim kadarıyla; Avrupa Doğa Vakfı (The
European Nature Trust) ve "Romanya Auchan Retail" (Auchan
Retail Romania) Şirketi'nin isteği / önerisiyle "Off The
Fence" Film Yapımevi'nce yapılmış olan bu yapım,
etkisinde en çok kaldığım belgesellerden biri oldu.
Romanya'daki vahşi doğayı ve yaban hayatını anlatan
belgesel, özellikle Karpat Dağları ve Tuna Deltası gibi
doğa harikası yerlerdeki habitatı, çok başarılı bir
görsel yönetimle, harika görüntülerle, sakin, dingin bir
anlatımla ve iyi bir kurguyla izleyiciye aktarıyor. Bu
başarıda ve yakalandığını düşündüğüm yüksek estetik
değerin oluşmasında; belgeselin çekimi için
kameramanların, Histria Antik Kenti, Tuna ve Mureş Nehri
ile Fagaraş ve Apuseni Dağları'nı da içine alan 18 ayrı
yerde yaklaşık 400 saatlik kamera kaydı almış
olmalarının ve 22 kişilik profesyonel bir belgesel
ekibinin dört mevsim boyunca Romanya'nın her yerini
dolaşmalarının payının büyük olduğu kanısındayım.
İnsanı (en azından beni) etkileyen, tablo gibi
görüntülerin ruhunu, doğal ortamların atmosferini iyi
bir şekilde yansıtan, bu belgesel için Nainita Desai
tarafından özel olarak bestelenen ve belgesele büyük bir
katkı sağlayan müziği ile de ön plana çıkan yapımın;
benim gibi vahşi doğa belgesellerini sevenler için
biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum.
İnternette ve "imdb" sayfalarında belgeselle ilgili
yorumlar ve eleştiriler genellikle olumlu ve güzel.
Zaten 8,6'lık "imdb" puanıyla da birçok takdiri
topladığı belli olan belgeselle ilgili olarak çok az
kişi ve (bulabildiğim kadarıyla) "imdb" yorumcularından
sadece biri olumsuz eleştiri getirmiş. Kendisinin de bir
Rumen olduğunu özellikle belirten yorumcu, bu
eleştirisini de özetle; belgeselin sonundaki birkaç
dakikalık anlatımın bir vaaza dönüşmesine, 90 dakikalık
belgeselin bütün amacının sanki bu son birkaç dakikaymış
gibi bir görüntü çizilmesine, bunun belgeseli klişe bir
yapıya sokmasına ve bu özelliğiyle belgeselin son
kısmının konudan kopuk bir propaganda parçasına
dönüşerek temel sorununun da bu olmasına dayandırmış.
(Aslında belgeselin sonundaki son birkaç dakikalık
anlatımın, insana sanki bütün belgeselin temasından
farklıymış veya kopukmuş gibi bir his vermesi sebebiyle,
yorumcunun bu eleştirisinin ilk bakışta çok da haksız
olmadığı düşünülebilir. Yine de bazı izleyicilerin biraz
sert olduğunu düşünebileceği bu son birkaç dakikalık
anlatımın / dersin / öğüdün / uyarının, çevreye
duyarlılık açısından böyle bir belgeselde yer alması
-bana göre- kesinlikle kötü sayılmaz ve hiç de yanlış
görünmüyor. Sanırım en iyisi, bu konudaki kararı
belgeseli izleyen / izleyecek kişilerin kendilerinin
vermesi.)
Özetle; ben bu belgeseli gerçekten çok sevdim ve
belgeselleri çok seven birisi olarak, çekimleriyle,
müziğiyle, yansıttığı yaban hayatıyla ve estetik
kalitesiyle bende hayranlık uyandıran bu belgesel filmi
çoğu insanın da severek ve zevkle izleyebileceğini
düşünüyorum.
Bu arada son olarak; filmin iki versiyonu olduğunu da
söylemek isterim: Birincisi Rumen oyuncu Victor
Rebengiuc'in anlatıcılığını yaptığı / seslendirdiği
Romence versiyon, ikincisi ise İngiliz oyuncu ve yapımcı
Mark Strong'un belgeseli seslendirdiği (ve "Untamed
Romania" adıyla bilinen) İngilizce versiyon... İngilizce
versiyon 18 Mart 2018'de, Washington'da, dünyanın en
önemli ekolojik film etkinliklerinden biri olan Çevre
Filmleri Festivali'nde gösterilmiş ve üç gün sonra 21
Mart 2018'de de Rumen versiyonu, 800 konuğun katılımıyla
Bükreş'teki Ulusal Tiyatro'da gala gösterimini yapmış.
Ardından da belgesel, 13 Nisan 2018'de Romanya'daki
sinemalarda gösterime girmiş. |