"Kavuşmak özgürlükse,
özgürdük ikimiz de;
Elleri çığlık çığlık,
Yan yana iki dünya.
İkimiz iki dağdan
İki hırçın su gibi akıp gelmiştik;
Buluşmuştuk bir kavşakta,
Unutmuştuk ayrılığı,
Yok saymıştık özlemi,
Şarkımıza dalmıştık,
Mutluluk mavi çocuk,
Oynardı bahçemizde..."
Acı çekmek özgürlükse,
Özgürüz ikimiz de;
O yuvasız çalıkuşu,
Bense kafeste kanarya.
O dolaşmış daldan dala,
Savurmuş yüreğini;
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere.
Aramakmış oysa sevmek,
Özlemekmiş oysa sevmek;
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı.
Yalanmış hepsi yalan,
Yalanmış hepsi yalan;
Sevmek diye bir şey vardı,
Sevmek diye bir şey yokmuş.
-----0-----
Acı çektim günlerce,
Acı çektim susarak;
Şu kısacık konuklukta,
Deprem kargaşasında.
Yaşadım birkaç bin yıl
Acılara tutunarak;
Acı çekmek özgürlükse,
Özgürüz ikimiz de.
Acılardan arta kalan
İşte şu bakışlarmış;
Kuğu diye gözlerimde
Gün batımı bulutlarmış.
Yalanmış hepsi yalan,
Yalanmış hepsi yalan;
Savrulup gitmek varmış
Ayrı yörüngelerde. |