Bugün çok sevdiğim bir Azerbaycan türküsünü yorumlamak
istedim: Tut (Dut) Ağacı Boyunca... Bu türküyü
yorumlamadan önce ve düzenlemeleriyle müzikal alt yapısı
üzerinde çalışırken günlerce ve birçok defa (İslam
Rzayev, Cavit Tebrizli, Ezginin Günlüğü, Azerin, Yol'a
Düş, Roya & Rızvan, Hakan Yılmaz & Kadir Şan Tarhan,
Burçin, Ahmet Tirgil & Ali Ender Cemgil gibi) birçok
sanatçı ve gruptan bu türkünün değişik yorumlarını
dinledim. Zira (en azından sözleri ve notası bakımından)
türkünün aslına yapabildiğim kadarıyla sadık kalmak
istiyordum. En beğendiğim yorum Islam Rzayev'in yorumu
olmasına rağmen, senelerdir büyük bir beğeniyle takip
ettiğim Ezginin Günlüğü grubunun ve onun solisti Hakan
Yılmaz'ın yorumunun da yıllardan beri bende kalan bir
etkisi vardı. Sonuçta bu güzel türküyü ben de yorumlamak
(ve düzenlemek) isterken, dinlediğim bu iki güzel
yorumun da etkisiyle sanırım ortaya (dinlediğim her
farklı yorumdan etkiler, izler taşımasına karşın biraz
da kişiliğime uygun, beni anlatan, birazcık bana has)
bir sentez çıktı. Özellikle türkünün Azerbaycan
Türkçesiyle söylenişine, dörtlüklerin sırasına, söyleniş
biçimine ve özgün melodik yapısına dikkat etmeye
çalıştım. Örneğin birçok sanatçı sözleri "Dut Ağacı
Boyunca" diye okurken, ben özellikle Azerbaycan
Türkçesinde "Dut" anlamına gelen ve türkünün orijinal
söylenişinde de "Tut" olarak geçen şekliyle, yani "Tut
Ağacı Boyunca" olarak okudum. Yine birçok farlı yorumda
(maalesef) türkünün bir bölümü "Kızıl üzüm siyahladı"
şeklinde yanlış okunurken, araştırmalarım sonucunda
bunun doğrusunun "Kızıl üzük lahladı (Qızıl üzük laxladı)"
(ya da bazı yorumlarda "Yürüdüm yavaş yavaş" şeklinde
yanlış okunan kısmın doğrusunun "Gedirdim yavaş yavaş")
olduğunu öğrenerek bu şekilde okumaya çalıştım. Tabii
Azerbaycan Türkçesindeki söyleniş kurallarını, kelime
mahreçlerini, vurgu yerlerini çok iyi bilmediğim için
-en azından orijinal söyleyişe en yakın biçimde
söyleyebilmek amacı ve umuduyla- İslam Rzayev'in
yorumunu defalarca dinledim. Yine de hatalarım olduğunu
biliyorum. (Bu sebeple de söyleyişteki hatalarım için
şimdiden affınızı diliyorum.) Bu yüzden umarım bu
türküyü benim yorumum ve düzenlememle dinlerken
kulağınıza çok farklı ve kötü gelmez.
TUT (DUT) AĞACI BOYUNCA
Söz - Müzik: Anonim
Tut ağacı
boyunca,
Tut yemedim doyunca.
Yâri xelvette gördüm;
Danışmadım doyunca
Ay can ay can,
Yâri xelvette gördüm;
Danışmadım doyunca.
Menim balam kime neyler,
Körpe balam kime neyler?
Menim balam ay balam ay,
Körpe balam ay balam.
---0---
Qızıl üzük laxladı,
Verdim anam saxladı.
Anama qurban olum;
Meni tez adaxladı
Ay can ay can,
Anama qurban olum;
Meni tez adaxladı.
Menim balam kime neyler,
Körpe balam kime neyler?
Menim balam ay balam ay,
Körpe balam ay balam.
---0---
Gedirdim yavaş yavaş,
Ayaqıma deydi daş.
Senden mene yâr olmaz;
Gel olaq bacı qardaş
Ay can ay can,
Senden mene yâr olmaz;
Gel olaq bacı qardaş.
Menim balam kime neyler,
Körpe balam kime neyler?
Menim balam ay balam ay,
Körpe balam ay balam.
SÖZCÜKLERİN ANLAMLARI:
Tut: Dut
Xelvet: Halvet
Menim: Benim
Mene: Bana
Meni: Beni
Bala: Yavuklu, sevgili,
güzel, bebek
Qızıl: Kızıl, kızarmış,
altın rengi
Üzük: Yüzük
Laxlamak: Gevşemek,
yıpranmak, zayıflamak
Saxlamak: Saklamak, korumak
Qurban: Kurban
Olum: Olayım
Adaxlamak: Evlendirmek,
nişanlamak, sözlemek, baş göz etmek
Gedirmek: Yürümek, gitmek
Ayaq: Ayak
Deymek: Değmek
Daş: Taş
Olaq: Olak (Olalım)
Qardaş: Erkek kardeş