|
"237 No'lu Oda" belgeselinin çevirisini yapmaya yaklaşık
iki ay önce karar verdim ve bir ay önce de hem ön
hazırlıklara hem de çeviriye başladım. Ön hazırlık
derken, filmi birkaç kere izleme, filmde geçen kavramlar
hakkında araştırma yapma, ilgili kitapları okuyup,
filmleri izleme sürecinden bahsediyorum. Fakat bu süreç
umduğumdan uzun ve zor oldu. Zira çeviriyi yapabilmek,
filmde geçen teorileri, şifreleri, kavramları, fikirleri
doğru yansıtabilmek (ve hatta anlayabilmek) için bazı
filmleri -gerekirse tekrar tekrar- izlemek ve bazı
kitapları da okumak gerekiyordu. Bu yüzden çeviriyi
tamamlamam bir aydan fazla sürdü.
Bunun dışında biraz da çeviriye değinecek olursam;
İngilizce kaynak alt yazı dosyası 1950 satır
civarındaydı ve bu dosyanın içinde filmin içine gömülü
olduğu için alt yazı dosyasına alınmamış (ancak
çevrilmesi gereken) bazı başlıklar, açıklamalar,
ifadeler mevcuttu ve bunlar da eklendiğinde satır sayısı
biraz daha kabarıyordu. Ancak beni satır sayısından daha
fazla zorlayan şey; bunun bir belgesel olması, üstelik
güncel dilde bir belgesel olması ve bu yüzden normal
konuşma diliyle konuşulurken birçok deyim kullanılması
ve üstüne üstlük neredeyse hiçbir konuşmacının başladığı
cümleyi tamamlamamasıydı. Yani kesik kesik konuşuyorlar,
konuşurken cümleyi yarıda bırakıp başka bir konuya ya da
cümleye başlıyorlar, hatta bazıları bize bir şeyler
anlatır / konuşurken, konuşmasını yarıda bırakıp gürültü
yapan çocuğunu susturmaya gidiyor, gelince de yepyeni
bir cümleye (elbette onu da yarım bırakmak üzere)
başlıyordu... :) Bu nedenle samimi ama zamanımı alan bir
belgesel çevirisi olduğunu söyleyebilirim.
Sonuç olarak yukarıda saydığım sebepler ve
hazırlıklardan ötürü çevirinin tamamlanması biraz zaman
aldı. Umarım bu belgeseli izlemek için Türkçe çevirisini
bekleyen dostların, Stanley Kubrick hayranlarının,
sinema âşıklarının ve belgesel sevenlerin hoşuna gidecek
bir çeviri olmuştur... Ve umarım keyifli bir seyir
olur... |