|
Bu belgeselin neden uzun süredir çevirisinin
yapılmadığını, hatta daha da önemlisi neden İngilizce
alt yazısının bulunmadığını merak ediyordum. Evet,
belgeselin dili İngilizce değildi; daha çok İtalyanca,
İspanyolca ve bazı yerlerde de İngilizce konuşuluyordu
ama başka dillerdeki her popüler ya da yeni filmin /
belgeselin İngilizce alt yazıları hemen bulunur ve
hâliyle alt yazı sitelerine de yüklenirken bu belgeselin
İngilizce alt yazısının olmaması ilgimi çekmişti. Zira
2019 yılı yapımı belgesel yeniydi, popülerdi, IMDb puanı
gayet yüksekti ve sadece futbolla ilgilenenlerin değil
çoğu insanın ilgisini çekecek bir spor dalı olan futbolu
ve futbolun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri
olarak kabul edilen Diego Armando Maradona’yı işliyordu.
İnternette Fransızca, Yunanca ve İsveççe alt yazılar
vardı ama İngilizce alt yazısı yoktu.
Kısa bir araştırma yapınca da; bunun nedenini ve
özellikle neden (Türkçe çeviriye kaynak olabilecek) bir
İngilizce alt yazısının bulunmadığını çok iyi anladım.
Çünkü internette bu belgeselin hangi sürümünü bulursam
bulayım İngilizce alt yazı “hardsub” şeklinde belgeselin
içine gömülü olarak duruyordu ve bu alt yazıyı o
sürümden çıkarmak neredeyse mümkün değildi. Sanıyorum,
belgesel İngilizce konuşulan ülkelerde izlenirken
anlaşılması için (belki de ripleme aşamasında) içinde
yer alan İtalyanca ve İspanyolca metinler / konuşmalar /
ifadeler İngilizceye çevrilmiş ve İngilizce alt yazı
belgeselle bütünleşik hâle getirilerek sürüm(ler)
oluşturulmuştu. Üstelik belgeselde İngilizce konuşulan
bazı kısımlar (nasıl olsa İngilizce konuşulan ülkelerde
izleyeceklerin anlayabileceği düşüncesiyle) alt yazıya
yansıtılmamıştı ve bu gömülü alt yazıda bazı teknik
hatalar bulunuyordu. Hâl böyle olunca da; belgeseli
kendi diline çevirmek isteyen bir kişinin önce bu gömülü
alt yazıyı oradan çıkarması (oradan çıkarmak mümkün
olmadığına ya da bazı programlarla uzun uzun uğraşmak
gerektiğine göre tek tek yazıya döküp yeni baştan
İngilizce bir alt yazı oluşturması), teknik hataları
düzeltmesi, sıfırdan oluşturacağı alt yazıyı
düzenlemesi, eksiklikleri gidermesi ve sonra da
çevirisini yapması gerekiyordu. Sanırım bu yüzden de bu
işe kimse yanaşmamıştı. Bu sebeple de; bu güzel
belgeselin internette sadece Fransızca, Yunanca ve
İsveççe alt yazıları vardı; ancak (kendim çeviriyi
bitirdikten sonra incelediğim ve fark ettiğim kadarıyla)
bu alt yazılar da, belgeselin sürümlerinde gömülü olan
alt yazıdan doğrudan oluşturulduğu için, gömülü alt
yazıda bulunan teknik hatalardan / eksikliklerden
nasibini almış gibi görünüyordu.
Bu nedenle bir şeyler yapmak gerektiğini düşündüm. Zira
böyle bir belgeselin çevirisiz, hatta İngilizce alt
yazısız kalmasına gönlüm razı değildi. O yüzden de;
oturup belgeseli izleyerek belgeselin içine gömülü olan
her konuşmayı, yazıyı, ifadeyi, anlatımı tek tek
satırlar hâlinde yazıya aktardım ve bu şekilde İngilizce
bir alt yazı oluşturdum. Bu şekilde İngilizce alt yazıyı
oluştururken olabildiğince teknik hataları düzelttim ve
oluşturduğum her satırı saniye saniye (çalışmayı
yaptığım sürümle senkronize olacak şekilde) alt yazıya
yerleştirdim. Yukarıda da bahsettiğim gibi, belgeselde
İngilizce konuşulan yerler gömülü alt yazıda yer
almadığı için bu kısımların İngilizce alt yazılarını
önce dinleyerek hazırladım, daha sonraysa internette
sadece İngilizce konuşulan bölümlerin İngilizce olarak
hazırlanan metinlerini bularak ve bunlardan yararlanarak
hazırladığım alt yazıya yedirdim. Yine belgeselde
ekranda İngilizce olarak görünen ama gömülü alt yazıya
yansıtılmamış olan (tabelalar, açıklamalar, kuruluş
adları, tarih ve olay açıklamaları gibi) kısa ifadeleri
/ metinleri elimden geldiğince ve alt yazının yapısı
izin verdiğince kendi oluşturduğum İngilizce alt yazıya
ekledim. “Elimden geldiğince ve alt yazının yapısı izin
verdiğince” dememin nedeniyse; belgeselde çok fazla
konuşma / anlatım olması, bunların arka arkaya gelmesi
sebebiyle bu konuşmalar (ve dolayısıyla alt yazıda yer
alan satırlar) arasında neredeyse hiç boşluk
bulunmamasıydı. Bu yüzden de; Maradona hakkında biri
konuşurken (ki, çoğu yerde Maradona hakkında
konuşanların sadece sesi duyuluyor) ekranda o konuşanın
kimin sesi olduğuna dair yazıları sözünü ettiğim teknik
kısıtlamalar nedeniyle alt yazıya yerleştiremedim. Ancak
bu kısımlar kolayca anlaşıldığından, izleyenler
açısından bunun çok da büyük bir sorun teşkil
etmeyeceğini düşünerek ben de bunu kendime dert etmeyi
bıraktım. İşin bu kısmı, yani her şeyiyle gönlüme sinen
İngilizce alt yazıyı oluşturmam (akşamları çayımı,
kahvemi içerken birer ikişer saat çalışarak) yaklaşık
iki hafta sürdü ve sonunda elimde 1400 satır civarında
bir İngilizce alt yazı oldu.
Sonra belgeselin Türkçe çevirisine başladım. Daha önce
belgeseli defalarca ve İngilizce alt yazıyı oluştururken
de neredeyse salise salise izlediğimden ve artık her
sahneyi ezberlemiş olduğumdan, Türkçe çeviri süreci
nispeten daha kolay oldu. Belgeseldeki konuşmalar çoğu
yerde çok hızlı aktığı ve satırlar arka arkaya geldiği
için daha kolay anlaşılması ve okunurken kolaylık olması
bakımından olabildiğince satırların ekranda görülme
sürelerini uzun tutmaya, ama bunu yaparken de (kendi
hazırladığım alt yazıyla örtüşmesi için) sürümün içine
gömülü alt yazıların süresine uymaya çalıştım. Bu
şekilde de elimden geldiğince, gücümün yettiğince,
aklımın erdiğince ve dilimin döndüğünce belgeselin
Türkçe çevirisini tamamladım.
Sonuç olarak; ben bu belgeselin kendi hazırladığım
İngilizce alt yazısı üzerinden Türkçe çevirisini
yaparken oldukça zevk aldım. Umarım siz de Maradona
hakkındaki bu iki saatlik belgeseli izlerken benim kadar
keyif alırsınız.
Şimdiden “iyi seyirler” diliyorum...
Not: Yukarıda da değindiğim gibi;
belgeselin içinde İngilizce alt yazı gömülü olduğundan,
belgeseli izlerken Türkçe alt yazıyla belgesele gömülü
bulunan İngilizce alt yazının çakışması / üst üste
binmesi belki sıkıntı doğurabilir. Ben bunu aşmak için
belgeseli izlerken video oynatıcımın (ki, Gom Player
kullanıyorum) ayarlarından Türkçe alt yazının puntosunu
büyütüyor, gölgeli ve kalın hâle getiriyor ve rengini de
gömülü alt yazıdan daha farklı bir renk yapıyorum. Bu
şekilde altta kalan gömülü alt yazı olabildiğince
gizlenmiş oluyor ve belgeseli Türkçe alt yazısıyla
rahatlıkla izleyebiliyorum. Siz de buna benzer bir yol
izleyerek belgeseli alt yazısıyla birlikte daha rahat
bir şekilde izleyebilirsiniz. |