Aşağıda sunumu yapılan 1974 tarihli “Jenifer”
adındaki çizgi öykünün 2005 yılında çekilen aynı adlı
filmle karşılaştırması yapılır ve filmle ilgili bilgiler
verilirken korkutucu / ürkütücü olabilecek, şiddet ve
kan içeren görsel içerik kullanıldığından; bu tarz
görsellerden hoşlanmayanların, midesi hassas olanların,
kalp rahatsızlığı bulunanların veya bu çeşit içeriği
rahatsız edici bulanların konudan, filmden ya da
görsellerden uzak durmaları önemle duyurulur ve
rica olunur.
JENIFER HAKKINDA:
“Jenifer”ın adını ilk kez “Masters of Horror”
serisinin 1. sezonunun 4. bölümü olan ve Dario
Argento’nun yönettiği 2005 yılı yapımı filmi izlerken
duydum. Filmi izledikten sonra uzun süre etkisinden
kurtulamadım. Film (bazı hayranları bu filmi Dario
Argento'ya yakıştıramasa da) ünlü yönetmenin başarılı ve
etkileyici çalışmalarından biriydi bana göre. İlginç
konusu ve korku-gerilim ögelerinin yanında, psikolojik
unsurlara ve (özellikle Jenifer'ın zihinsel ve fiziksel
tavrını yansıtan sahnelerde) çocuksu, tatlı (ama geren)
bir müziğe yer verilmesi de filmin etkileyiciliğini
arttırmıştı.
Filmi izlerken aklımda hep (filmdeki bir karakterin de
dediği gibi) "Böyle bir vücutta böyle bir surat nasıl
olur?" sorusunun dolaşıp durduğunu hatırlıyorum. Bu
yönüyle de "Jenifer" benim açımdan "Korku-gerilim
sineması" tarihindeki en etkileyici makyajlardan birine
sahipti: Basit ama etkileyiciydi.
İşin açığı, bu filmin –senaryosunu Bruce Jones’un
yazdığı ve “Creepy” dergisinin 1974
yılında yayımlanan 63. sayısında yer alan- bir çizgi
öyküden uyarlandığını çok sonradan öğrendim. Dario
Argento senaryoyu almış, kendi film anlayışını ve bakış
açısını da katarak öyküyü –ve Jenifer dışında orijinal
senaryodaki karakter isimleriyle olay akışını- biraz
değiştirmiş; Jenifer’a ve insan bedenine farklı (ve
–bana göre sinemanın görsel gücünden de faydalanarak-
daha etkili) anlamlar yüklemişti. Ancak orijinal çizgi
öykü de -gerek senaryo ve çizimlerdeki kapalı atmosfer,
gerekse okuyucunun hayal gücünün dehlizlerine inmeye
çalışan yapısı sebebiyle- epeyce ürkütücüydü.
İçerisinde “Jenifer” adlı çizgi
öykünün yer aldığı,
1974 yılının Temmuz ayında yayımlanmış olan
“Creepy” dergisinin orijinal kapağı:
ÇİZGİ ÖYKÜNÜN VE FİLMİN KONUSU:
İsterseniz film ve çizgi öykü arasındaki farklara göz
atmadan önce hem Dario Argento’nun yönettiği filmin, hem
de Bruce Jones’un yazıp Bernie Wrightson’un çizimlerini
gerçekleştirdiği çizgi öykünün konularına (“spoiler” /
“sürprizbozan” vermeden) kısaca değinelim:
Çizgi öyküde; bir iş adamı olan Jim
adındaki kahramanımız bir gün ormanda bir av
gezintisindeyken ağlama sesleri duyar. Seslerin geldiği
yere ulaştığında bir adamın genç bir kadının ellerini
bağlayıp baltayla kafasının kesmeye çalıştığını görür.
Bütün uyarılarına rağmen adamın baltayı elinden
bırakmaması ve kızı parçalamaya teşebbüs etmesi üzerine
tüfeğiyle ateş ederek adamı öldürür. Adam Jim’in
kollarında son nefesini verirken –bir şeyler söylemek
istemesine rağmen- kalan son gücüyle Jim’e sadece tek
bir isim fısıldayabilir: Jenifer... Ellerini çözmek ve
kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın yanına gelen Jim
korkunç bir şeyle karşılaşır: Uzaktan son derece alımlı
gözüken ve güzel bir vücuda sahip olan Jenifer’ın yüzü
korkunç bir şekilde –ve yüzüne bakanları iğrendirecek
derecede- deforme olmuştur. Ayrıca kız konuşamamaktadır
ve zekâ geriliği olduğu açıkça bellidir. Bir adam
öldürdüğü için işini kaybetmekten ve bir skandala neden
olmaktan korkan Jim, öldürdüğü adamı ormana gömüp kızı
da yetkililere teslim etmek için yanında götürür. Jim
kızı ormanda dolaşırken bulduğunu söyler ve yetkililer
de kendisine inanır. Kızın ailesi ya da yakınlarına dair
bir iz bulunamaması üzerine yargıç, Jenifer’ı bir kuruma
yerleştirmeye karar verdiği anda Jim bilinmeyen bir
gücün etkisiyle Jenifer’ı evlat edinmek ister. Ancak
Jenifer’ı kendi evine getiren Jim, karısına ve
çocuklarına durumu izah etmekte zorlanacak, aile
hayatları kökünden bir değişime uğrayacak ve dahası
Jenifer’ın giderek artan etkisi yüzünden kendisi de
dönüşü olmayan bir yola girecektir...
Filmde ise; bir polis memuru olan
Frank bir gün orman yolunda ortağıyla beraber bir
devriye görevindeyken bir kadının çığlıklarını duyar.
Olay yerine geldiğinde, elinde satır bulunan bir adamın
bir kızı zorla diz çöktürerek acımasızca öldürmek üzere
olduğunu görür. Adam çılgına dönmüş gibidir ve kıza
artık daha fazla izin vermeyeceğini söylemektedir. Tüm
uyarılarına rağmen adamın vazgeçmemesi üzerine Frank
adamı silahıyla öldürür. Adam son nefesini verirken
kalan son gücüyle kızın ismini fısıldar: Jenifer...
Ellerini çözmek ve kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın
yanına giden Frank ürkütücü bir şeyle karşılaşır:
Uzaktan son derece alımlı gözüken ve mükemmel bir vücuda
sahip olan Jenifer’ın yüzü korkunç bir şekilde deforme
olmuştur ve bu hâliyle herkesi korkutacak derecede
çirkindir. Ayrıca kız konuşamamaktadır ve zekâ
özürlüdür. Kendisine sımsıkı sarılan Jenifer’ı polis
merkezine götüren Frank, kızı özel bir kuruma
yerleştirmeye çalışır. Fakat kurumda yaşanan olaylar
üzerine farklı bir karar veren Frank, Jenifer’ı eve,
kendi ailesinin yanına getirir. Ancak evde dehşet verici
olayların başlaması, Frank’in karısı ve çocuklarıyla
arasında sorunların baş göstermesi ve hayatlarının bir
kâbusa dönüşmesi uzun sürmeyecektir. Dahası Frank, o
korkunç yüzüne rağmen Jenifer’ın tüm erkeklerin
rüyalarını süsleyen cinsel iştahı ve cazibesine
kapılarak dönüşü olmayan bir yola girecektir...
ÇİZGİ ÖYKÜ VE FİLMİN
KARŞILAŞTIRILMASI:
Evet; yukarıdaki iki özetten de gördüğümüz üzere film ve
çizgi öykünün konuları, karakter isimleri ve ufak tefek
olay akışı değişiklikleri dışında aynıymış gibi
görünüyor. Ancak konunun devamında çizgi öykü ve film
birbirinden bariz çizgilerle ayrılıyor. Bu ayrılış
özellikle “gerçeklik”, “mistisizm”, “gore unsurlar”,
“yumuşak yaklaşım” ve “cinsellik” açısından ön plana
çıkıyor.
Şöyle ki; her şeyden önce çizgi öyküde filme nazaran
daha yumuşak bir hava hakim. Bu hâliyle anlatılmak
istenen dehşetin derecesi okuyucunun hayal gücüne
bırakılmış gibi görünüyor. (Hayal gücünün dünyanın en
korkutucu şeyi olduğunu bildiğimize göre de, çizgi
öykünün ürkütücülüğü bizim hayal gücümüzün sınırları
oranında artıyor.) Yani çizgi öykünün, okuyucuyla
etkileşen bir yapısı var. Filmde ise dehşeti
göstermeye çalışmanın ve kanlı sahnelerin sınırları
oldukça zorlanmış. Üstelik Dario Argento’nun film
anlayışında var olan bu durum adeta gözlerimizin içine
sokmak istercesine işlenmiş. Bu açıdan da filmi izlerken
kendi bakış açınız ya da hayal gücünüzle hareket
etmekten çok, yönetmenin bakış açısını ve doğrudan
öykünün kendi dehşetini izliyorsunuz. Kısacası; filmde
verilmek isteneni alıyorsunuz...
Yine çizgi öyküde Jenifer’ın, Jim’in üzerinde etkili
olan gücünü görüyor, hissediyor ve mistik bir havayı
kokluyoruz. Bu şekliyle öykü, bir “korku masalı”
havasına oldukça yakın duruyor ve “gerçekten
olabilirliği” konusunda şüpheye düşüyoruz. Bu da öykünün
etkisini –okuyucunun ruh durumu ya da düşünce yapısına
göre- hem arttırıyor hem de azaltıyor. Oysa filmde,
olaylar “olabilirmiş” gibi işlendiğinden daha “gerçekçi”
bir hava seziliyor. Jenifer’ın (mistik) gücünden ziyade,
Frank’in bu kıza yüklediği anlam ve onun (ironik denecek
bir şekilde) cazibesinden etkilenmiş olmasından hareket
edildiği için film boyunca Frank’in (geriye doğru giden)
gelişim aşamalarını, ruh durumunun yavaş yavaş nasıl
giderek bozulduğunu, düştüğü çaresizliği ve psikolojik
ilerleyişi çok rahat bir şekilde görüyoruz. Bu da filmde
yer alan olayların “herkesin başına gelebileceği”
kanısını doğurup, gerçeğe daha yakın yapısıyla
izleyicinin üzerindeki etkinin daha da artmasına sebep
oluyor...
Bunun dışında, son olarak; çizgi öyküde geçiştirilmiş
gibi görünen “cinsellik” teması, filmde kendine çok daha
fazla ve ileri boyutlarda yer buluyor. Dario
Argento’nun yönetmenliğini yaptığı filmlerde bu temayı
sıkça ve açıkça kullanmaktan kaçınmadığını zaten
biliyoruz, ancak öykünün konusu sebebiyle bu temaya önem
atfedilmesi ve Frank’in Jenifer’dan etkilenme
nedenlerinden birinin özellikle bu fikir üzerinden
yürümesi genel kabul görmüş bir anlayışın (yani
cinselliğin erkek üzerindeki etkisinin) kullanılmasıyla
öykünün sarsıcılığını ve gerçekçiliğini arttırırken;
“cinsellik”, “kadın erkek ilişkileri”, “erkek bakış
açısı” gibi konular üzerinde de düşünmemize neden
oluyor. Yine bu cümleden olmak üzere; aslında dehşet
veren bir “aşk öyküsü” olarak okuduğumuz / izlediğimiz
hikâye, filmde cinsel unsurlar üzerinden ilerleyip (Jenifer’ın
beslenme alışkanlıkları ve bunların cinselliğe çağrışım
yapıp göndermeler içermesi sebebiyle) sert bir karakter
çizerken, çizgi öyküde –tüm dehşetine rağmen- aslında
eşi benzeri hiç görülmemiş “hüzünlü bir aşk hikâyesi”ne
tanık oluyoruz...
Bir de değinmeden geçemeyeceğim, beni çok etkileyen bir
husus var ki; o da filmin müziği... Çocuksu, tatlı,
sevimli ve şirin bir müziğin olanca yumuşaklığına rağmen
beni bu kadar gerebileceğini hayal bile edemezdim. Eğer
filmi izlemeye karar verirseniz bu müzik sizin de
dikkatinizden kaçmayacaktır zaten...
Bu arada (bir karşılaştırma yapılabilmesi açısından)
filmde ve çizgi öyküde çizilen “Jenifer”
karakterlerinden bazı örnekleri aşağıya eklemenin
yararlı olacağını düşünüyorum.
DİKKAT!:
Bu kısımdan sonra aşağıda yer alan görseller, fragmanlar
ve videolar; içerdiği grafik şiddet, kanlı sahneler ve "gore"
tarzı yaklaşımları sebebiyle rahatsızlık verici
olabilir!..
ÇİZGİ ÖYKÜDE ÇİZİLEN "JENIFER"
KARAKTERİ:
FİLMDE ÇİZİLEN "JENIFER"
KARAKTERİ:
İşte ben de, beni bu kadar etkilemiş olan bir filmin
çizgi öyküsünü bulunca ve Türkçe çeviri ve
balonlamasının da henüz yapılmamış olduğunu görünce, “Creepy”
dergisinin 63. sayısında yayımlanan çizgi öykülerden
biri olan “Jenifer”ı Türkçeye çevirmeye ve
balonlamasını yapmaya karar verdim. İşe koyuldum ve
sonunda elimden geldiğince, dilimin döndüğünce ve
karınca kararınca yaptığım çalışmaların sonucunda
birazdan okuyacağınız bu Türkçe çizgi öykü çıktı ortaya.
Bu çalışmanın sunumunu yaparken de, sizlere 2005 yılı
yapımı “Jenifer” filminden bahsetmek, beni
nasıl etkilediğini anlatmak ve çizgi öyküyle film
arasındaki farklara değinmek istedim.
Ben bu çizgi öykünün çeviri ve balonlamasını zevkle
yaptım. Umarım, siz de zevkle okursunuz. Ve yine umarım,
(eğer izlemek isterseniz) filmi de zevkle izlersiniz...
Elbette karar sizin; ancak (hem filmi izleyecek hem de
çizgi öyküyü okuyacak olanlar için) benim tavsiyem
önce çizgi öykünün okunması, sonra da filmin izlenilmesi
yönünde...
Ancak (içerdiği şiddet ve bazı sahneleri / çizimleri
açısından) midesi hassas olanların çizgi öyküden,
daha da hassas olanların filmden uzak durmaları
gerektiğini tekrar ve önemle belirtmekte de fayda
görüyorum...
"JENIFER" FİLMİNİN FRAGMANI:
İsterseniz artık “Jenifer”ı biraz tanıyalım ve
sonrasında da çizgi öyküyü bilgisayarımıza indirip
(etkisini arttırmak için) gece yarısından sonra ışıkları
kapatarak okuyalım:
ÇİZGİ ÖYKÜ HAKKINDA:
ÇİZGİ ÖYKÜNÜN KONUSU:
Bir iş adamı olan Jim bir gün ormanda bir av
gezintisindeyken ağlama sesleri duyar. Seslerin geldiği
yere ulaştığında bir adamın genç bir kadının ellerini
bağlayıp baltayla kafasının kesmeye çalıştığını görür.
Bütün uyarılarına rağmen adamın baltayı elinden
bırakmaması ve kızı parçalamaya teşebbüs etmesi üzerine
tüfeğiyle ateş ederek adamı öldürür. Adam Jim’in
kollarında son nefesini verirken –bir şeyler söylemek
istemesine rağmen- kalan son gücüyle Jim’e sadece tek
bir isim fısıldayabilir: Jenifer... Ellerini çözmek ve
kızın durumuna bakmak için Jenifer’ın yanına gelen Jim
korkunç bir şeyle karşılaşır: Uzaktan son derece alımlı
gözüken ve güzel bir vücuda sahip olan Jenifer’ın yüzü
korkunç bir şekilde –ve yüzüne bakanları iğrendirecek
derecede- deforme olmuştur. Ayrıca kız konuşamamaktadır
ve zekâ geriliği olduğu açıkça bellidir. Bir adam
öldürdüğü için işini kaybetmekten ve bir skandala neden
olmaktan korkan Jim, öldürdüğü adamı ormana gömüp kızı
da yetkililere teslim etmek için yanında götürür. Jim
kızı ormanda dolaşırken bulduğunu söyler ve yetkililer
de kendisine inanır. Kızın ailesi ya da yakınlarına dair
bir iz bulunamaması üzerine yargıç, Jenifer’ı bir kuruma
yerleştirmeye karar verdiği anda Jim bilinmeyen bir
gücün etkisiyle Jenifer’ı evlat edinmek ister. Ancak
Jenifer’ı kendi evine getiren Jim, karısına ve
çocuklarına durumu izah etmekte zorlanacak, aile
hayatları kökünden bir değişime uğrayacak ve dahası
Jenifer’ın giderek artan etkisi yüzünden kendisi de
dönüşü olmayan bir yola girecektir...
ÇİZGİ ÖYKÜNÜN ÖZELLİKLERİ:
Özgün Adı
:
Jenifer
Türkçe Adı
:
-
Ülkesi
:
A.B.D.
Yayın
Tarihi
:
1974
Orijinal
Dili
:
İngilizce
Türü
:
Korku, Gerilim
Yayıncı
:
Warren Publishing
Yazan
:
Bruce Jones
Çizen
:
Bernie Wrightson
Macera
Durumu
:
Tam macera
Uygunluğu
:
Yetişkinleri için uygun
Renk
Durumu
:
Renkli
Sayfa
Sayısı
:
11 sayfa
Türkçe Çeviri
:
gitarisyen
Balonlama
:
gitarisyen
ÇİZGİ ÖYKÜ HAKKINDAKİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİM:
Yukarıda da belirttiğim gibi çizgi öyküsünü okumadan çok
önce Dario Argento’nun yönettiği film aracılığıyla
tanıdım Jenifer’ı. Çizgi öyküsünü bulunca da büyük bir
merak ve keyifle okudum. Filmle arasında ayrılan
kısımlar olmasına rağmen öykünün orijinali olması
bakımından çizgi öykü büyük bir önem taşıyordu.
Defalarca okudukça da sevdim bu çizgi öyküyü.
Jenifer hem çizgileri hem de senaryosu bakımından yer
yer bilinçli bir belirsizlik ve kapalı bir atmosfer
taşıyor. Bu da anlatılmak istenen dehşetin etkisini
arttırdığı gibi, çizgi öyküyü okurken hayal gücümüzü de
devreye sokmamıza imkân tanıyor.
Her ne kadar sert bir konuyu işlemesine rağmen, naif bir
yapısı olan ve bu yönüyle dehşetini içimizde hissettiren
bu –korkunç ama hüzünlü ya da hüzünlü ama korkunç- “aşk
hikâyesi”ni ben gerçekten çok beğendim. Okuyacak
olanların da –beğenmeseler bile- en azından bir süre
etkisinde kalacaklarını ve üzerinde düşüneceklerini
sanıyorum...
ÇEVİRİ VE BALONLAMA HAKKINDA:
ÇEVİRİ VE BALONLAMADA KULLANILAN FONT BİLGİLERİ:
Font Adı:
Kullanım
Yeri:
CC Yada Yada Yada Int
Genel olarak
Arial TUR
Kapak
ÇEVİRİ VE BALONLAMA SÜRECİ:
Bu çizgi öykünün Türkçe çeviri ve balonlamasını
tamamlamak birkaç günümü aldı. Çizgi öykünün benim
bulduğum orijinal nüshaları çok iyi bir çözünürlük ve
kalitede olmadığı için bulabildiğim ve kalitesinin en
iyi olduğunu düşündüğüm bir örneği elimden geldiğince
temizleyerek çalıştım. (Aslında çizgi öykünün "Creepy"
dergisinde yayımlanan orijinal nüshası renkli değil,
ancak daha etkili olacağını düşündüğüm ve hoşuma gittiği
için sonradan oluşturulmuş renkli nüshayı kullandım.)
Öykünün ruhunu yansıtmak, anlatımın estetiğini korumak
ve etkiyi biraz olsun arttırabilmek adına bazı yerlerde
anlama bağlı serbest çeviriye yer verdim. Sayfalardaki
anlatım balonlarının bazı yerlerde bulanık, silik ve bu
yüzden yazılarının da belirsiz olması sebebiyle anlatım
balonlarını da azıcık farklı bir şekilde kendim
oluşturarak yazıları içine yerleştirdim. “Creepy”
dergisinin içinde yer alması sebebiyle kendine ait bir
kapağı olmayan çizgi öyküye bir de sade bir kapak
yaptım.
11 sayfalık bu çizgi öykünün çeviri ve balonlama
aşamalarını gerçekleştirmek, üzerinde düşünmek, deneme
yanılma yoluyla işlemek 36 sayfalık bir çizgi romanın
çevirisini yapmaktan biraz daha zor oldu. Zira çizgi
öykünün ruhuna (ve orijinaline) en yakın olduğunu
düşündüğüm için kullandığım font olan
“CCYadaYadaYadaInt” fontu bir türlü istediğim kolaylığı
sağlamadı bana. Ya küçük geldi, ya büyük geldi, ya kalın
puntoları istediğim etkiyi veremedi ya da sürekli her
konuda nazlandı. Yine de kendime has bir inatla bu fontu
kullanıp, çizgi öyküye yerleştirmeye çalıştım ve sonunda
elimden geldiğince çalışmayı tamamladım.
Üzerimdeki etkisini arttırmak ve bu etkiyi hikâyeye
yansıtmak açısından özellikle gece yarısından sonra
karanlıkta çalıştığım bu çizgi öykünün çeviri ve
balonlamasını yaparken ben oldukça keyif aldım. Umarım
siz de beğenir ve okurken keyif alırsınız...
NOT: Yukarıda okumuş olduğunuz yazı, tarafımdan
14 Temmuz 2017 tarihinde yazılmış ve bazı değişikliklerle
www.cizgidiyari.com sitesinde açtığım
"Jenifer (1974) - Çizgi Öykü (Çeviri ve Balonlama)"
adlı konu başlığı altında yayınlanmış olup; bu yazımın
konu aldığı çizgi öykü, çizgi romanları daha kolay ve
rahat okumak için oluşturulmuş olan "cbr" (comic book reader)
formatında da hazırlanmış ve aynı tarihte "cbr"
formatındaki çizgi öykü dosyası internete yüklenerek
yine
www.cizgidiyari.com sitesinde biraz önce sözünü
ettiğim konu başlığı altına dosya linki eklenmiştir.
Çizgi öyküyü "cbr" formatında okumak isterseniz
aşağıdaki linke tıklayıp çizgi öykü dosyasını
bilgisayarınıza / tabletinize indirmeniz yeterlidir. ("CBR"
formatındaki çizgi roman dosyalarını okumak için
kullanacağınız program olan "CDisplay" programını
indirmek ve kullanım şeklini öğrenmek için
BURAYA bakabilirsiniz.)