|
Yukarıda da bahsettiğim gibi bu çizgi romanın
uyarlandığı 1938 yılı yapımı “The Adventures of Tom
Sawyer” adlı filmin Türkçe alt yazı çevirisini 2010
yılında yapmış ve hem çevirisini yapmaktan hem de filmi
defalarca izlemekten büyük keyif almıştım. Bu sebeple,
bu çizgi romanın Türkçe çeviri ve balonlamasını yaparken
de aynı zevk ve heyecanı duydum…
Beni zorlayan (tüm eski tarihli çizgi romanlarda olduğu
gibi) özgün dijital nüshanın düşük kalitede olması,
biraz yıpranmış bir kitaptan taranmış bulunması ve
bunları çeviri ve balonlamasını yapmak için biraz daha
kaliteli hâle getirmeye çalışmak oldu. Orijinal nüshayı
kullanarak çalışmanın çözünürlüğünü ve kalitesini
arttırdım ve buradaki ustalardan öğrendiğim bilgilerden
yararlanarak genel olarak sayfaları ve sayfa kenarlarını
sildim, temizledim ve parlatmaya çalıştım. Sonunda da
temizleme ve parlatma işinin ince ayrıntılarıyla
uğraştım. Ortaya çeviri ve balonlamasını yapmak için
kullanabileceğim bir şeyler çıkardım… Çıkardım
çıkarmasına ama; ihtiyacı ne ölçüde karşılayan bir şey
oldu bilmiyorum. Bu arada, ön kapak üzerinde çalışmadım.
Zira – özellikle eski tarihli çizgi romanlarda -
kapakları genellikle olduğu gibi bırakmayı seviyorum. Bu
şekilde, orijinal ve nostaljik hâliyle kalmaları ve
sanki koklasam kapağın o tozlu, ağaçsı kokusunu
hissedebilecekmişim gibi bir duygu vermesi hoşuma
gidiyor… (Biraz da kapak düzenlemelerindeki
“beceriksizliğimden” kaynaklanıyor, ama siz yine de
etrafa hissettirmeyin.) :))
Çizgi romanın Türkçe çevirisini yaparken, 1938 yılı
yapımı filmin alt yazısıyla olabildiğince uyum
göstermesine çalıştım. Sanıyorum bu şekilde aynı çeviri
tarzının kullanılması, hem filmi izleyecek hem de çizgi
romanı okuyacaklar için kolaylık sağlayacak ve eserden
alınan zevki arttıracaktır.
Yine bunun dışında çizgi romanın Türkçe çevirisini
yaparken, (özellikle ana yapının haricindeki yerlerde)
hiçbir sayfada çevirisi yapılmamış bir ifade / metin /
başlık / reklam / uyarı bırakmamaya gayret ettim. Zira
bir çizgi romanda (özel isimler, yer adları, yayınevleri
ve adresler gibi istisnalar dışında) çevirisi yapılmamış
bir kelime ya da ifade bulunması bana sanki bir şeyler
eksik kalmış hissi veriyor. Sürekli “Bu eser Türkiye’de
basılsaydı Türkçe çevirisi ve sayfa yapısı nasıl
olurdu?” diye soruyorum kendime ve o yüzden de elimden
geldiğince üzerinde çalıştığım çizgi romanlarda tercüme
edilmemiş bir kısım bırakmamaya çalışıyorum. (Hatta
kapakta bulunan “Dell Junior Treasury” ifadesini çevirip
çevirmemek konusunda iki gün boyunca düşündüm. Önce
“Dell Çocuk / Gençlik Kitapları / Hazineleri / Bilgi
Hazineleri v.s.” şeklinde çevirebileceğim kalıplar
düşündüysem de, bu ifadenin yayınevinden çıkmış bir seri
başlığı olması sebebiyle olduğu gibi bırakmaya karar
verdim.) Doğru mu yapıyorum, bilmiyorum ama bu şekilde
çalışmak bana zevk veriyor.
Çeviri demişken; çizgi romanın son sayfalarında John
Greenleaf Whittier’ın “The Barefoot Boy” adlı bir şiiri
bulunuyor. Aslında bu şiir çok daha uzun ve bu sayfaya
sadece ilk bölümü alınmış. Çok aramama rağmen hem şiirin
daha önce yapılmış Türkçe çevirisini hem de John
Greenleaf Whittier hakkında (birkaç bilgi kırıntısı
dışında) yeterli Türkçe bilgi bulamadığım için bu güzel
şiirin “Çıplak Ayaklı Çocuk” başlığıyla Türkçe
çevirisini yapmaya da cüret ettim ve şiirin ana temasını
olabildiğince vermeye çalıştım. Şiirlerin kendi dili
dışında bir dile çevrildiği zaman anlam kaymalarına
uğradığını, orijinal dizelerdeki kafiyelerin bulunduğu
kelimelerin hedef dildeki karşılıklarının kafiye
uyumsuzlukları gösterdiğini, şiirin yapısıyla oynayıp
orijinaline en yakın şekilde korumanın zor olduğunu ve
asla asıl şiirin yerini tutamayacağını -en azından kendi
adıma bunu yetkin düzeyde başaramayacağımı- biliyorum.
Ama yine de bu sayfadaki şiirin çevirisiz kalmasına
gönlüm razı olmadı ve elimden geldiğince şiirin Türkçe
çevirisini de yapmaya çalıştım.
Sonuç olarak; eserin tamamının Türkçe çeviri ve
balonlamasını yapmak bir haftamı aldı. Ben bu çizgi
romanın çeviri ve balonlamasını yaparken her zamanki
gibi oldukça zevk aldım, eğlendim ve çok şey öğrendim.
Umarım siz de okurken aynı şekilde zevk alırsınız… |